Translation of "‫لو" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "‫لو" in a sentence and their turkish translations:

- غيّر العلم، لو سمحت.
- غيري العلم، لو سمحت.

- Lütfen bayrağı değiştir.
- Bayrağı değiştirin lütfen.

لو غنيتم معي،

Eğer söylerseniz,

تأكّد لو سمحت.

Lütfen emin olun.

ماذا لو فشِل؟

Başarısız olursa ne olur?

ماذا لو فشلت؟

Başarısız olursam ne olacak?

ماذا لو رفضت؟

Reddedersem ne olacak?

أود لو ساعدتني.

Bana yardım etmenizi istiyorum.

- أرِنِي جواز سفرك، لو سمحت.
- أريني جواز سفرك، لو سمحت.

Bana pasaportunuzu gösterin, lütfen.

"أتمنى لو تعرف معلمتي

"Öğretmenimin şunu bilmesini istiyorum.

لو أخذت تستعمل هاتفك

Eğer telefonunu ortalığa çıkarırsan,

لو يغني الجميع معي،

Eğer benimle söylerseniz,

فيا رجال، ماذا لو؟

Peki beyler, ya şöyle olsa?

ماذا لو حقًا فهمتم؟

Ya gerçekten ama gerçekten idrak etseniz?

ولكن لو سألنا أنفسنا

Ama eğer zaman ayırıp akılcı cevap

ماذا لو أمكنني ذلك؟

Düşüncelerini bilmek nasıl olurdu?

لو اختلفت أنا وأنت،

Eğer sizinle anlaşamadıysam,

كما لو كانت حريتي.

savunmamda bana ilham verdi.

يظل "ماذا لو" محيرًا .

bir' ne olurdu 'olmaya devam ediyor.

لو سمحت ، أين البيض؟

Yumurtalar nerede, lütfen?

لو سمحت، أضعت طريقي.‏‏

Affedersiniz, ben kayboldum.

شاي بالليمون، لو سمحت.

Bir limonlu çay lütfen.

اتركني أدخل لو سمحت.

Lütfen içeri girmeme izin verin.

لو أنّني كنت أعرف!

- Keşke bilsem.
- Keşke bilseydim!

حسناً، لو كنت مكانكم، لخمنت:

Pekâlâ, ben sizin yerinizde olsam

لو كنت لتصل بين النقط

Noktaları çok küçük bir artan desenle

تمنيت لو أنني استطعت إخباره،

Keşke ona şunu söyleyebilseydim

حتى لو كانت "بريا" مطيعة

Priya iyi bir çocuk olsa bile

‫ماذا لو لم نفعل ذلك؟‬

Peki ya bunu yapmasaydık?

وماذا لو، كنتيجة، الأنهار الجليدية

Ya sonuçta buzul gölleri,

ماذا سيحدث لو طلبت منكم

Size, bunu yaparken

لكن ماذا لو رجع الموّكلون؟

Peki ya müvekiller geri gelseydi?

كما لو كنت أحسن منها

ondan daha iyiymişim

بدا كما لو كنت أختبئ.

saklanıyor gibi hissettim.

أتمنى لو علمنا يا معلّم

keşke haberimiz olsaydı be usta

أرني شيئاً أرخص لو سمحت.

Bana daha ucuz birini gösterin, lütfen.

لو أخبرني بالحقيقة لكنت سامحته.

Bana doğruyu söyleseydi onu affederdim.

لو فقط كنت أطول بقليل!

Keşke biraz daha uzun olabilseydim

لو كنت مكانك لأخذت بنصيحته.

Yerinde olsam, onun nasihatını dinlerim.

ّسأكون حذراً لو كنت مكانك.

Yerinde olsam dikkatli olurdum.

ماذا ستصنع لو لم يأت؟

Eğer o gelmezse, ne yapacaksın?

ويمكنني أن أحصل على كلّ ذلك أيضًا فقط لو كان لديّ ...، فقط لو غيّرت ...

Eğer ben de... Değişseydim... Ben de öyle olabilirdim.

مما يدلني أننا لو عالجنا الإدمان

Eğer madde kullanımını

لو خططت ايمي ليكون موعدها جيدا،

Eğer Amy buluşmanın iyi geçeceğine göre plan yapsaydı

كما لو كُنتُ نشأت في غانا،

Gana'da büyümüş olsaydım,

تمنيت لو أنني تحدثت مع عمي

Keşke amcamla da, Billy ile yaptığım gibi

حتى لو توقف تغير المناخ الآن،

Şu an iklim değişikliği dursa bile

لو كنتم قادرين على فعل ذلك،

Eğer bunu yapabiliyorsanız,

كما لو أن في ذلك غطرسة!

Kibirmiş gibi sanki.

حتى لو كانت قصة بيل حقيقية

Belle'in hikâyesi doğru bile olsa

"أتعلم، لو لم تكن مصابًا بـالبهراق"...

"Senin de bildiğin gibi, vitilargon olmasaydı" dedi--

وحتى لو قمتم باتباع الخطة الأمثل،

En optimal stratejiyi deneseniz bile,

ماذا لو كنت لئيمة في الواقع؟

Ya gerçekten de çok kötülük yapmışsam?

حتى لو كانت مشروعات تنظيف المحيط،

Ocean Cleanup projesi,

لو كان العالم مستديرًا لما رأينا

eğer ki dünya yuvarlak olsaydı bizim görmememiz gerekiyordu

أتمنى لو كان الوضع بهذه البساطة

Keşke durum bu kadar basit olsaydı

ماذا لو كان الوضع أكثر خطورة

peki ya durum daha ciddi ise

تذكر أنه حتى لو انهار المبنى

unutmayın bina yıkılsa bile

أتمنى لو أعيش قريباً من منزلك.

Keşke senin evine yakın yaşayabilsem.

يمكنك العودة إلى البيت لو أردت.

İstersen eve gidebilirsin.

لو كنت أخبرتَك الحقيقة, كنتَ ستُفاجأ.

Eğer sana gerçeği söylersem şaşırırdın.

لو لم تساعدني، لما كنت سأنجح.

Yardımın olmasaydı asla başaramazdım.

أخبرني كيف أتصل به لو سمحت.

Lütfen onunla nasıl temas edebileceğimi söyle.

تمنى توم لو أنه لم يرى.

Tom bakmamış olmayı diledi.

فقط قم بالإصلاحات الضرورية, لو سمحت..

Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.

- و ماذا لو حصل ذلك؟
- إذَنْ؟

- Öyleyse ne yapmalı?
- Ne yani?
- Ne olmuş?
- E yani?
- Eee?

لو كنت بصحة جيدة لكنت سعيدا.

Sağlıklı olsam, mutlu olurdum.

أتمنتى فقط لو أستطعتُ تكلّمَ الفرنسيّةِ.

Ben sadece nasıl Fransızca konuşacağımı bilmek istiyorum.

اتمنى لو كنت اخبرتنى من قبل

Keşke bana daha önce söyleseydin.

- التذكرة من فضلك
- التذكرة لو سمحت

- Bilet, lütfen.
- Bilet lütfen.

لو كان لي جناحان، لطرت لإنقاذها.

Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.

أود التحدث معك للحظة لو سمحت.

Affedersiniz, sizinle kısa bir süre konuşmak istiyorum.

ما كنتُ لأفعله لو كنت مكانك.

- Yerinde olsam onu yapmam.
- Yerinde olsam, onu yapmam.

لم يتلفّظ سامي و لو بكلمة.

Sami bir sözcük bile söylemedi.

وتشعر كما لو أنّك تنفصل عن نفسك،

ve tıpkı bilinçsiz ya da baygınken olduğu gibi adeta kendinizden

أتمنى لو يعرف معلمي كم اشتقت لوالدي

"üç yaşındayken babam Meksika'ya sınır dışı edildiği için

ماذا لو كنا جميعاً مخطئين بشأن درايفوس؟

olabileceğinden şüphe etti.

سأكون سعيدة لو أنني اختفيت من الوجود.

Birden yok olsam, bundan mutlu olurdum.

لذا، حتى لو بدأنا من الصورة الخاطئة،

Bu yüzden, yanlış bir resimden başlasaydık bile

وحتى لو لدينا ظروف محيطة جيدة جداً،

koşullar çok iyi olsa bile

ولكن ماذا لو شككنا في النظرية نفسها؟

Bu önermenin kendisini sorgularsak,

حتى لو أنهم لم يعبروا حدود دولية.

uluslararası sınırları aşmadıklarında bile.

ماذا لو قمنا بالتخطيط لهجرة المناخ الآن؟

Şimdi iklim göçü için plan yapmaya başlarsak ne anlama gelir?

لو ستقوم بذلك، فأنت جاهز لطرح طلبك.

Eğer öyle yapacaksanız, soru almaya hazırsınız.

حتى لو قمت بترك ترتيب الكلمات نفسه

Kelimelerin sırasını aynı bırakıp

لو كُنتُم في خطر، أشر للرجل وقل،

adamı işaret etmelerini ve ''Bak, o kötü adam,

لكني أعلم كذلك أنه لو علمنا الأطفال،

Ama aynı zamanda, çocuklara ebeveynler ve öğretmenlerle

ماذا لو صرنا كلنا نزور هذه المدارس

Peki ya daha çoğumuz bunun gibi hayat kurtarıcı fakat basit

فالأمر ليس كما لو كلما نمت أكثر

Ne kadar çok uyursanız, ölüm riskiniz o kadar düşük

فيما لو كان الجواب العقلاني هو الصواب

doğru cevap mı diye sorarsak...

لو تسنّى لي أن أعيش الحياة مرتين،

iki hayatım olsa

‫سروال داخلي؟ لو استخدمته لكان قد انطفأ‬

Külot mu? Külot şimdiye çoktan sönerdi.

شعرت كما لو أن حالة الثبات الداخلي

Bana tanı koyulduğundan beri beni bir arada tutan

في الحقيقة، لو أسقطنا ذلك على الواقع،

Hatta bunu biraz daha açalım,

لكن حتى لو لم تعالج الحمية السرطان،

Ama diyet kanseri iyileştirmeseydi bile

و لو تحركت الفريسة إلى يمين اليعسوب

Eğer av yusufçuğun sağına doğru hareket ederse

بلد لو متخصص في حرفة ريفية محددة

Luo'nun memleketi de çok özel bir zanaatte ustalaşmıştı.

ماذا لو جربنا التدريب على مقياس ضخم؟"

Ya büyük çapta koçluk yapmayı denersek?''

كما لو كانوا يرمون الكرات بهذه الطريقة

hani böyle top atarlardı

كما لو كان الجيل 90 إشكالياً قليلاً

90 nesli biraz sorunlu gibi sanki