Examples of using "“improved" in a sentence and their turkish translations:
Bu geliştirilmiştir.
Koşullar gelişmedi.
İşler gelişti.
İş gelişti.
Kesinlikle geliştirdin.
Güneş rengini artırdı.
Modern yöntemler sanayiyi geliştirdi.
Şirketin karlılığı arttı.
Tom sonuçlarını geliştirdi.
Cümleyi geliştirdim.
Tom'un dansı ilerledi mi?
Benim gücüm arttı.
Son zamanlarda işler düzeldi.
Tom'un ressamlığı gelişti mi?
Durum düzeldi mi?
Tom'un Fransızcası ilerledi mi?
Her iki takım gelişti.
Ne geliştirilebilir?
Durum gelişmedi.
Hastanın durumu düzeldi.
İngilizceni geliştirdin.
Roosevelt'in durumu hızla düzeldi.
Şartlar iyileşti.
Şartlar gerçekten iyileşmedi.
Sizin İngilizceniz gelişti.
Biz çok geliştirdik.
Tüketici güveni arttı.
Altyapı gelişti.
- Hayat belirgin şekilde gelişti.
- Hayat önemli derecede ilerledi.
Bu geliştirilebilir.
Tom'un durumu iyileşmedi.
Notlarım iyileşmedi.
Tom'un durumu iyileşti.
Fransızcan gelişti.
Onun Fransızcası gelişti.
Çalışmanız oldukça gelişti.
Neredeyse her şey geliştirilmektedir.
Onun notları önemli ölçüde arttı.
Benim notlarım önemli ölçüde arttı.
Onun notları önemli ölçüde arttı.
Tom'un Fransızcası önemli oranda gelişti.
İngilizcende epey ilerleme var.
Tom'un sağlığı önemli ölçüde düzeldi.
Fransızcan bir hayli gelişti.
Onlar sonuçlarını geliştirdiler.
Güneş ışığı onun cildini geliştirdi.
Tom bu hafta gerçekten iyileşti.
- İngilizceniz gerçekten gelişti.
- İngilizcen gerçekten gelişti.
- İngilizcen bayağı gelişti.
- İngilizceniz bayağı gelişti.
Bilgisayarlar sürekli geliştiriliyorlar.
Yine de, işler gerçekten gelişmiş değil.
Teknoloji o zamandan beri ilerledi.
Ekonomimiz hala düzelmedi.
Tom çok ilerledi.
Sami Arapça kelime bilgisini geliştirdi.
Ben iyileştim.
Senin İngilizcen çok gelişti.
Onun iletişim becerileri geliştirilebilir.
Pazartesi günü onun durumu biraz düzeldi.
Fransızcan çok gelişti.
Onun İngilizcedeki yeterliliği hızla gelişti.
Tom'un davranışı çok gelişti.
- Tom'un Fransızcası çok gelişti.
- Tom'un Fransızcası çok ilerledi.
Tom çok gelişti.
Kadınların haklarını büyük ölçüde koruyup, geliştirmiştir
- İlk yarıyıldan bu yana notlarım düzeldi.
- İlk dönemden beri notlarım yükseldi.
Tom'un Fransızcası oldukça çok gelişti.
Hafızan çok gelişmedi, değil mi?
Füze teknolojisi, İkinci Dünya Savaşı sırasında gelişti.
Elektrikli otomobillerin performansı arttı.
Bence Tom'un Fransızcası çok gelişti.
Hava düzeldi.
Son zamanlarda pişirmedeki becerisini geliştirdi.
Şirket kazançları ilk çeyrekte keskin şekilde gelişti.
Tuz ilavesi lezzeti adamakıllı artırdı.
Sanırım Fransızcan çok gelişti.
Tom'un iş kalitesi son zamanlarda arttı.
İngilizcenin çok geliştiğini düşünüyorum.
Yeni antrenör takımın kalitesini artırdı mı?
Noelin yaklaşması nedeniyle iş biraz gelişme kaydetti.
Bu etkileyici rakamların yanında, sosyal yardım da arttı.
Onun yardımıyla Fransızcam azar azar ilerledi.
Onun sahne görüntüsü geçen yıldan beri gerçekten gelişti.
Reaksiyon zamanımı neredeyse yüzde otuz oranında geliştirdim.
Tom'un Fransızcası o, Fransa'ya taşındığından beri gelişti.
Tom'un Fransızcası gelişti.
Gelişmiş yaşam şartlarına acil bir ihtiyaç var.
Senin İngilizcen düzeldi.
Fransızcan daha iyi oldu.
Mary'nin Fransızcası Fransa'ya taşındığından beri gelişme gösterdi.
Şirket, ücretlerimizi artırmadığı için grevdeyiz.
Girişim, köylüler için yaşam kalitesini ölçülebilir şekilde artırdı.
Yurt dışında okuduğu yıl, Tom'un Fransızcası hızla ilerledi.
Zaman içinde daha iyi oldularsa bunun ilerleme olduğunu kabul ediyorum.
Gıdaya para yardımı yaptı, eğitimi geliştirdi sistem, kıskanılacak bir sağlık sistemi inşa etti
O, Londra'da kalmaktan yararlandı ve İngilizcesini büyük ölçüde geliştirdi.
çok büyük ve vatandaşların hayatlarını muazzam şekilde geliştiriyor.
Görgü kurallarınızın son yirmi yılda pek gelişmediğini görüyorum.
Gelişmiş tıbbi teknoloji, uzay programının yan ürünlerinden biri oldu.
Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.