Translation of "Employees'" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Employees'" in a sentence and their turkish translations:

Watch the employees.

- İşçileri izleyin.
- Çalışanları izleyin.

They're part-time employees.

Onlar yarı zamanlı çalışanlar.

We have thirty employees.

Bizim otuz tane çalışanımız var.

Tom has three employees.

Tom'un üç çalışanı var.

I have 13 employees.

13 çalışanım var.

The employees are overworked.

Çalışanlar fazla çalıştılar.

Some employees like change.

Bazı çalışanlar değişimden hoşlanırlar.

Who are your employees?

Çalışanlarınız kim?

Sami needs more employees.

Sami'nin daha fazla çalışana ihtiyacı var.

I have thirteen employees.

On üç tane çalışanım var.

I have four employees.

Dört çalışanım var.

We've hired thousands of employees.

Binlerce işçiye iş verdik.

The company dropped five employees.

Şirket beş çalışanı işten çıkardı.

He treats his employees well.

O, çalışanlarına iyi davranır.

Our company has thirty employees.

Şirketimizde otuz çalışan var.

They treat their employees well.

Çalışanlarına iyi davranıyorlar.

Yesterday they fired seven employees.

Dün onlar yedi işçiyi kovdu.

The employees are all unionized.

Tüm çalışanlar sendikalıdırlar.

Tom treats his employees generously.

Tom işçilerine cömert davranır.

The employees are paid biweekly.

İşçilere iki haftada bir ödeme yapılır.

We have about 300 employees.

Yaklaşık 300 işçimiz var.

We have almost 300 employees.

Neredeyse 300 tane çalışanımız var.

I'm one of your employees.

Ben çalışanlarınızdan biriyim.

He treats his employees generously.

Çalışanlarına karşı cömerttir.

Employees must wear a uniform.

Çalışanlar üniforma giymelidir.

Employees are required to wear uniforms.

Çalışanlar üniforma giymek zorunda.

He is inaccessible to his employees.

Çalışanları kendisine ulaşamaz.

Our employees do not accept tips.

Çalışanlarımız bahşiş kabul etmezler.

How many employees at your company?

Şirketinde kaç çalışan var?

Most of our employees are young.

Çalışanlarımızın çoğu genç.

The employees are rude and unhelpful.

Çalışanlar kaba ve yararsızdır.

How many employees do you have?

Kaç tane çalışanınız var?

Tom is one of our employees.

Tom çalışanlarımızdan biridir.

This firm has a hundred employees.

Bu firmanın yüz çalışanı vardır.

I'm not one of your employees.

Ben senin çalışanlarından biri değilim.

We have just over 300 employees.

Biz 300'ün üzerinde çalışana sahibiz.

CEOs have their employees suffer for them.

CEO’ların kendileri yerine acı çekecek çalışanları var.

Employees of private companies at that time

o dönemde özel şirketlerin çalışanların hastanelerin

Employees are prohibited from watching the Olympics.

Çalışanların Olimpiyatları izlemesi yasaktır.

Our employees are our most valuable assets.

Çalışanlarımız bizim en değerli varlıklarımızdır.

Tom isn't one of our regular employees.

Tom düzenli işçilerimizden biri değil.

The employees threatened to go on strike.

İşçiler greve gitmekle tehdit etti.

He is getting along with his employees.

Çalışanları ile iyi geçiniyor.

I require absolute loyalty of my employees.

Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum.

The recruitment team looked for promising employees.

İşe alım ekibi gelecek vadeden işçiler arıyordu.

The employees want to form a union.

Çalışanlar bir birlik oluşturmak istiyor.

Many companies monitor their employees' internet activity.

Birçok şirket çalışanlarının internet etkinliğini izlemektedir.

Flexible work hours make employees more productive.

Esnek çalışma saatleri, çalışanları üretkenleştirir.

Do you have any French-speaking employees?

Hiç Fransızca konuşan elemanınız var mı?

This company monitors its employees' e-mail.

Bu şirket çalışanlarının e postalarını inceler.

In her job, she supervises 30 employees.

İşinde, 30 çalışanı denetler.

The employees voted on the manager's proposal.

Çalışanlar yöneticinin önerisini oyladılar.

Tom has more than three hundred employees.

Tom'un üç yüzden daha fazla çalışanı var.

We have a great group of employees.

Bizim büyük bir çalışan grubumuz var.

We haven't laid off any employees yet.

Biz henüz herhangi bir çalışanı işten çıkarmadık.

It's getting harder to find good employees.

İyi çalışanlar bulmak zorlaşıyor.

It's getting harder to find qualified employees.

Nitelikli eleman bulmak zorlaşıyor.

- Tom said there are now 300 employees here.
- Tom said that there are now 300 employees here.

Tom şimdi 300 çalışanın olduğunu söyledi.

It's your employees you take care of first.

öncelikle çalışanlarınızla ilgilenmelisiniz.

All employees had to memorize the access code.

Tüm çalışanlar erişim kodunu ezberlemek zorundaydı.

Employers expect their employees to give 110 percent.

İşverenler çalışanlarının yüzde 110 vermesini bekliyor.

This company has been spying on its employees.

Bu şirket, çalışanlarını gizlice dinliyor.

He is getting along well with his employees.

Çalışanlarıyla iyi geçiniyor.

Do you have any employees who speak Japanese?

Japonca konuşabilen çalışanlarınız var mı?

Do you have any employees who speak French?

Hiç Fransızca konuşan personeliniz var mı?

“We will pay you to pay your employees."

“Çalışanlarınıza ödeme yapmanız için biz size ödeyeceğiz.”

The number of employees doubled in ten years.

Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.

Tom used to be one of our employees.

Tom bizim çalışanlarımızdan biriydi.

Japanese companies generally provide their employees with uniforms.

Japon şirketleri genellikle çalışanlarına üniforma sağlar.

It's rare to find employees who are punctual.

Dakik olan çalışanları bulmak nadirdir.

People who were good people, maybe even good employees,

Bunlar iyi insanlardı, belki de çok iyi çalışanlardı

So many companies have big budgets and many employees.

Bu kadar çok şirket büyük bütçeler ve birçok çalışan.

The short term contract employees were dismissed without notice.

Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı.

Most employees expect a pay raise once a year.

Çoğu çalışan yılda bir kez zam istiyor.

Tom gained the respect and loyalty of his employees.

Tom çalışanlarının saygı ve bağlılığını kazandı.

Businesses should pay a fair wage to their employees.

İşletmelerin çalışanlarına adil bir ücret ödemeleri gerekir.

Tom didn't know how to treat his employees right.

Tom çalışanlarına nasıl doğru davranacağını bilmiyordu.

There are too many managers and not enough employees.

Çok sayıda yönetici ve yeterli olmayan işçiler var.

Ability is the only factor considered in promoting employees.

Yetenek çalışanları teşvik etmede düşünülen tek faktördür.

The president urged employees to act on their initiative.

Başkan çalışanları kendi inisiyatifiyle hareket etmeye teşvik etti.

When we started out, we only had six employees.

Başladığımızda, sadece altı çalışanımız vardı.

Tom doesn't know how to treat his employees properly.

Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.

We have many employees who can speak French well.

Fransızcayı iyi konuşabilen birçok çalışanımız var.

How many employees does this company employ full time?

Bu şirket kaç tane çalışanı tam zamanlı çalıştırıyor?

A flexible work schedule increases the productivity of employees.

Esnek bir çalışma programı, çalışanların verimliliğini artırır.

To grow fresh vegetables for the employees in nearby cafes.

boş bir ofis köşesine kurduğumuz çiftlik.

Gonzales offers a bike to all his employees in Europe.

Gonzales Avrupa'da tüm çalışanlarına bir bisiklet sunuyor.

Two thirds of the employees of this company are engineers.

Bu şirketteki çalışanların üçte ikisi mühendistir.

The employees of Air France were on strike last summer.

Air France çalışanları geçen yaz grevdeydiler.

All employees received a cost-of-living allowance this year.

Bu yıl tüm çalışanlara asgari geçim indirimi ödemesi yapıldı.

You see this list of quite surprising admonitions to your employees.

çalışanlarınız için şaşırtıcı bir çok öğüdün listesine ulaşırsınız.

The trend is always to produce more products using fewer employees.

Eğilim her zaman daha az işçi kullanarak daha fazla ürün üretmektir.

Can you say how employees may be recognized for excellent performance?

Çalışanların mükemmel performans için nasıl tanınabileceğini söyleyebilir misiniz?

Many employees had to be laid off due to budget cutbacks.

Birçok işçi bütçe kesintileri nedeniyle işten çıkarılmak zorundaydı.

CA: But you allow employees to set their own vacation time, and ...

CA: Çalışanlarına kendi tatil zamanlarını ayarlama izni verdin

The proprietor of the store worked at the head of his employees.

Dükkan sahibi çalışanların başında çalıştı.