Examples of using "Obsession " in a sentence and their turkish translations:
Bu senin saplantın mı?
Araştırmalarım sayesinde
Sami'nin Leyla'yla ilgili bir takıntısı vardı.
Onun futbola takıntısını anlamıyorum.
Onun futbol takıntısını anlayamıyorum.
Ben onun beyzbola olan saplantısını anlayamıyorum.
Ben onun basketbolla saplantısını anlayamıyorum.
Onun hokey takıntısını anlayamıyorum.
Onun golfe olan saplantısını anlayamıyorum.
Ben onun tenise olan saplantısını anlayamıyorum.
Onun sporla ilgili saplantısını anlayamıyorum.
Senin bu takıntını anlamıyorum.
Futbola olan saplantısını anlamıyorum.
Tom'a hastalık derecesinde kafayı takmış durumda.
Bir nevi takıntı hâline gelmişti.
Leyla'nın Fadıl'a olan sevgisi bir takıntı haline gelmeye başlıyordu.