Examples of using "”voit" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi durabilirsin.
- Gidebilirsin.
- Gidebilirsiniz.
Nasılsın?
- Gidebilirsin.
- Gitmek için özgürsün.
- Onlara güvenebilirsin.
- Onlara güvenebilirsiniz.
Gerçeği söyleyebilirsin.
Nasılsın?
Ona güvenebilirsiniz.
- Ona güvenebilirsin.
- Ona bel bağlayabilirsin.
- Burada çalışabilirsin.
- Burada eğitim görebilirsiniz.
Saat kaçta gelebilirsin?
Ne zaman başlayabilirsiniz?
Şimdi bakabilirsin.
Bana güvenebilirsin.
- Gidebilirsin.
- Gitmekte serbestsin.
- Gitmekte özgürsün.
Bana güvenebilirsin.
- Benim telefonumu kullanabilirsin.
- Telefonumu kullanabilirsin.
Mola verebilirsin.
Benimkini ödünç alabilirsin.
Ofisimi kullanabilirsin.
Arabada bekleyebilirsin.
Nasılsın sevgilim?
Dışarıda bekleyebilirsin.
Pencereyi açabilirsiniz.
Dilinizi temizlemek için bir dil kazıyıcı kullanabilirsiniz.
Bize ne öğretebilirsiniz?
Onun yardımına bağlı olabilirsin.
Sen benim yeni arabamı kullanabilirsin.
Şimdi eve gidebilirsiniz.
Tom'a her zaman güvenebilirsin.
Bu arabayı kullanabilirsiniz.
Kesinlikle ona güvenebilirsiniz.
Mümkünse, salı günü gel.
Nasılsınız?
Onu parasız alabilirsiniz.
Bana ne verebilirsin?
Bana Tom diyebilirsin.
Şimdi girebilirsin.
Tom'un gitmesine izin verebilirsin.
Benimle birlikte yaşayabilirsin.
Elimi tutabilirsin.
- Bizi terk edebilirsin, Tom.
- Bizden ayrılabilirsin, Tom.
Bunu oraya koyabilirsin.
Arabamı kullanabilirsin.
İstersen gelebilirsin.
İstersen ağlayabilirsin.
Bana daha sonra teşekkür edebilirsin.
İhtiyacın olan şeyi alabilirsin.
Şimdi gözlerini açabilirsin.
Onu yanında götürebilirsin.
Her zaman gidebilirsin.
Buraya oturabilirsin.
Belki yardım edebilirsin.
Boş zamanından yararlanabilirsin.
Benimle irtibat kurabilirsin.
Şimdi başlayabilirsin.
Onu böyle yapabilirsin.
Bugün izin alabilirsin.
Tom'dan yardım isteyebilirsin.
Benim şemsiyemi kullanabilirsin.
Beni her zaman arayabilirsin.
İstediğin yere gidebilirsin.
İstediğiniz her yere gidebilirsiniz.
Çok çalışarak hayallerinin gerçekleşmesini sağlayabilirsin.
İstiyorsan, eve gidebilirsin.
Her istediğinizi seçebilirsiniz.
Nasıl bu kadar sakin olabilirsin?
Yarın benimle temas kurabilirsiniz.
Beni dahil etmeyebilirsin.
İçeri girebilirsin.
Tom'a her zaman mesaj atabilirsin.
Şimdi beni bırakabilirsin.
Şimdi onu yere bırakabilirsin.
Yapabildiğin kadar yükseğe sıçra.
Beni her zaman arayabilirsin.
İstediğin bir şey hakkında bana soru sorabilirsin.
Tom'dan nasıl hoşlanamıyorsun?
Bize onunla ilgili ne söyleyebilirsin?
Bana onun hakkında ne söyleyebilirsin?
Nasıl bu kadar karamsar olabiliyorsun?
Çocuk hırsızları hakkında bana ne söyleyebilirsin?
Yarın ondan haber alabileceksin.
Benimle birlikte gel bari.
- Yemekten sonra televizyon izleyebilirsiniz.
- Yemekten sonra televizyon izleyebilirsin.
- Akşam yemeğinden sonra televizyon izleyebilirsin.
- Ne yapmak istersen yapabilirsin tabii ki de.
- Ne yapmak isterseniz yapabilirsiniz tabii ki de.
- Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz, elbette.
Oraya gidebilirsin.
Hızlı koşarsan treni yakalayabilirsin.
İstediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.