Examples of using "Alentours " in a sentence and their turkish translations:
Onlar etrafta yürüdüler.
Etrafta kimse yok.
O etrafına bakındı.
O etrafına bakındı.
Ben sadece etrafı seyrediyordum.
Trans halinde dolaşıyor.
Yakınlar da kimse yok.
Etrafta kimse yok.
Şikago çevresinde yağmur yağıyordu.
O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.
O yaklaşık yirmi yaşındadır.
Karşılığında sana etrafı gezdireceğim.
Bu çevrede bir hastane var mı?
Ama yavruları koruyan bunca anne varken...
Gece yarısına doğru uyudum.
O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
Bence o buralarda bir yerde.
Buralarda kahverengi bir cüzdan gördün mü?
Güney Kutbu civarındaki bölgeyi araştırdı.
Sanırım etrafa göz atacağım.
Buralarda görülecek çok yer var.
Kurtarıcılar çocuğu bulma umuduyla çevreyi aradı.
Etrafta hiç kimse yokken, gece bir şekilde korkutucu oluyor.
Çevrede kimse yok.
Etrafta hiç insan olmadığında gece biraz korkutucudur.
Etrafa baktım ve benimkinin yoldaki tek araba olduğunu fark ettim.
Çocukluğum boyunca sık sık çevremizi gözlemlemek ve meditasyon yapmak için buraya geldim.
Etrafta başka biri var mıydı?