Examples of using "Attraper " in a sentence and their turkish translations:
Tavuğu yakalayabilir misin?
Çantamı alayım.
- Soğuk almış olmalıyım.
- Üşütmüş olmalıyım.
Tom yakalandı.
Onların hepsini yakalamalıyım.
Ben o treni yakalamak zorundayım.
Bir içki almaya git.
Trene yetişemeyeceksiniz.
Üşütmemek için dikkatli ol.
İlk treni yakalamalıyım.
Bir sonraki otobüse yetişeceğim.
Onlar bizi yakalamayacak.
Ben dün akşam soğuk algınlığına yakalandım gibi görünüyor.
Otobüsü yakalamak için koşmak zorunda kaldım.
bir tane daha yakalayıp yakalayamayacağınızı görmek ister misiniz?
Onları görerek yakalayamaz.
O, trene binebilecek mi?
Otobüse binmek için acele etti.
Son trene yetişebildik.
Üşütmemek için dikkatli ol.
Raftaki kitaba yetişemiyor musun?
Treni yakalamak için koşmak zorunda kalacağız.
11:45 trenine yetişmek istiyorum.
Fazla yakınından geçen tüm somonları yakalamaya hazırdır.
Bu börtü böceği yakalamak için yardımınıza ihtiyacım var.
O halde şans rüzgarlarını nasıl yakalayacaksınız?
O, sözlüğe uzandı.
O, kitabı almak için kolunu uzattı.
Biz otobüse yetişmek için acele ettik.
Nasıl balık yakalayacağını sana göstereceğim.
Otobüse yetişebilmek için acele edelim.
Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.
Tom hız yaparken yakalandı.
Ben treni yakalamak için gerçekten koşmak zorunda kaldım.
Marie sana nasıl balık tutacağını gösterecek.
Treni yakalamak için erkenden ayrılmak zorundayım.
Acele et ve trenini hâlâ yakalayabilirsin.
Böyle hafifçe giyinerek dışarı çıkarsan nezle olursun.
Salmonella kapma ihtimaliniz var ve bu berbat bir şey!
Soğuk almayayım diye bir ceket giydim.
Yakalanmamızı istiyorum.
- Çivi çiviyi söker.
- Dinsizin hakkından imansız gelir.
Bütün çocuklar kurbağaları nasıl yakalar?
Üşütmemek için dikkatli olsan iyi olur.
Tom tavşan yakalamak için bir tuzak hazırladı.
Cüzdanımı alayım.
Sen nasıl yakalandın?
Birkaç yaratık daha yakalayabileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.
- Treni yakalayacak kadar hızlı koşmadı.
- Treni yakalamak için yeterince hızlı koşmadı.
Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.
O, otobüsü yakalamak için yeterince hızlı koşmadı.
Burada şekerleme yaparsan üşütürsün.
Zavallı kedi! O çevik fareyi yakalayamaz.
Yakalanma ve tutuklanma riskini göze aldı.
Trene vaktinde yetişmek için erken kalktı.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Acele ettim ve otobüsü yakaladım.
Kediler fareleri yakalar.
Dışarı çıkmadan ceketini giy yoksa üşütürsün.
Başarılı bir şekilde mutfakta büyük bir sıçan yakaladı.
Treni yakalamak için koşabildiğim kadar hızlı koştum.
Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.
Pekâlâ, bu tuzak küçük hayvanları yakalamak üzere tasarlanmış bir tuzak.
Bakın, buradaki her şey dağılıyor. Ama börtü böcek aramak için mükemmel bir yer.
Bu şekilde üç balık yakaladığını gördüm. Gün içinde balık tuttuğunu hiç görmemiştim.
Saat altıda New York'a giden trene yetişmek istiyorum.
Ya yakalanırsam?
Ya yakalanırsak?
- Ya yakalanırsan?
- Ya yakalanırsanız?
Tom nasıl yakalandı?
Bütün yolu koştum, yoksa treni yakalayamazdım.
Üşütmemek için kendine dikkat et.
Zıpkınla balık avlamanın anahtarı, balıkları şaşırtmaktır.
Tüm yumuşakçaları yakalaması çok kolay ama inanılmaz sert kabukları var.
Onlara seni yakalamalarına izin veremem.
Buraya zamanında gelmek için bu sabah ilk trene yetişmek zorundaydım.
O bana üzümleri attı ve ben ağzım ile onları yakalamaya çalıştım.
Değerlerimizi çiğnemeden sosisi almayı başarırsak
Çita, avını yakalamak için gizlilik ve patlayıcı hızlandırma kombinasyonunu kullanır.
ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.
Son otobüsü yakalayamadım ve eve taksiyle geldim.
Treni yakalamak için yeterli zamanın var.
İstasyona giden bütün yolu koşarak 8 trenini yakalayabildim.
Kolayca soğuk algınlığına yakalanırım.
Paris'e giden 8:15 trenine binmek zorundayım.