Translation of "子供の頃" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "子供の頃" in a sentence and their turkish translations:

- 子供の頃、私はサンタクロースを信じていた。
- 子供の頃、私はサンタクロースを信じていました。

Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.

彼は子供の頃体が弱かった。

O bir çocuk olarak narindi.

子供の頃小犬を飼っていた。

Ben çocukken yavru bir köpeğim vardı.

- 子供の頃は毎日泳いだものだったよ。
- 私が子供の頃、毎日泳ぐのが常でした。

Bir çocukken her gün yüzerdim.

子供の頃、私はサンタクロースを信じていた。

Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.

子供の頃カナダへ行ったことがある。

Çocukken Kanada'ya gittim.

トムは子供の頃からニューヨークに住んでいる。

Tom çocukluğundan beri New York'ta yaşamaktadır.

子供の頃私はお父さんとキャッチボールをした。

Ben bir çocukken babamla yakalamaç oynadım.

私達は子供の頃からの知り合いだ。

Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanıyoruz.

‎子供の頃の記憶と ‎カラハリの追跡の達人だ

ve Kalahari'de çalıştığım usta izcilerden ilham aldım.

その歌を聴くと子供の頃を思い出す。

O şarkı bana çocukluğumu hatırlatıyor.

子供の頃、よくその池で泳いだものだ。

Ben bir çocukken o gölette yüzerdim.

この歌を聞くと子供の頃を思い出す。

Bu şarkı bana çocukluğumu hatırlatıyor.

これが私が子供の頃住んでいた家だ。

Çocukken yaşadığım ev burası.

私は子供の頃からここに住んでいる。

- Çocukluğumdan beri burada yaşamaktayım.
- Çocukluğumdan bu yana burada yaşıyorum.

私が子供の頃、毎日泳ぐのが常でした。

Biz çocukken her gün yüzerdik.

この絵を見ると子供の頃を思い出す。

Çocukluğumu hatırlamadan bu resmi göremiyorum.

- 子供の頃彼はよく川へ釣りに行ったものだ。
- 子供の頃は彼はよく川へ釣りに行ったものだ。

O, çocukken nehirde yüzmeye giderdi.

子供の頃の私は スポーツに没頭していました

Büyürken hevesli bir sporcuydum.

彼は子供の頃、いつもテレビばかり見ていた。

Çocukken her zaman televizyon izliyordu.

この写真を見ると子供の頃を思い出す。

Bu resim bana çocukluğumu hatırlatıyor.

彼は子供の頃、木登りが好きだったって。

Çocukken ağaçlara tırmanmayı çok severdi.

まるで子供の頃に 鉛筆を折ってしまって

Tıpkı çocukken kaleminizin kırılması

彼女の話を聞いて子供の頃を思いだした。

Onun hikayesi beni çocukluğuma geri götürdü.

子供の頃、彼は彼女と遊ぶのが習慣だった。

O, çocukluğunda onunla oynardı.

子供の頃の一番最初の記憶はなんですか。

Çocukluğundan kalan en eski anın ne?

これは彼らが子供の頃住んでいた家です。

Bu onlar çocukken yaşadıkları evdir.

私は子供の頃、兄とよく川へつりに行った。

Ben küçük bir çocukken, sık sık erkek kardeşim ile nehirde balık tutmaya giderdim.

僕は子供の頃、いつも牛乳を飲んでいたよ。

Çocukken hep süt içiyordum.

どうも子供の頃にジュール・ベルヌを 読み過ぎたようで

ve sanırım gençken çok fazla Jules Verne okumuşum,

ごめんね 父さん 子供の頃はそれが嫌でした

Üzgünüm baba, çocukken ona bunun için kırılmıştım

メアリーが子供の頃、彼女の家はとても貧乏だった。

Mary bir çocukken ailesi çok fakirdi.

私は子供の頃毎日曜日に教会にいきました。

Çocukken her pazar kiliseye gittim.

ジョンは子供の頃からずっと切手を集めている。

Çocukluğundan beri, John pullar toplamaktadır.

子供の頃 自分は アルゼンチン人だと 強く感じていました

Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum

私たちが子供の頃は、毎日一緒に遊んでたよね。

Çocukken her zaman birlikte oynadık.

子供の頃、よく彼と一緒に釣りに行ったものだ。

Bir çocukken, onunla balık tutmaya giderdim.

トムとメアリーは子供の頃から互いに知り合いだった。

Tom ve Mary çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.

彼女が子供の頃のことを言うのをよく耳にする。

Genelde çocukluğundan bahseder.

あなたが子供の頃、ベテイーの家へよくパーティーに行ったわよね。

Sen küçük bir kızken sık sık Betty'nin evine çaya gittiğini hatırlıyorum.

あなたは子供の頃楽しい体験をたくさんしましたか。

- Çocukluğunda bolca mutlu anın oldu mu?
- Çocukluğunuzda bolca mutlu anınız oldu mu?

子供の頃は、周りのものが何でも大きく見えるものだ。

Biz küçükken, her şey çok büyük görünüyordu.

ジョーンは子供の頃はみじめだったが、のちに大女優になった。

Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktris oldu.

これは彼女が子供の頃からやって来たことだったのだ。

Bu onun çocukluğundan beri yaptığı bir şeydir.

それで 決めたんです 子供の頃の特別な力を呼び起こして

Böylece çocukluğumdaki süper gücümü kullanıma sokmaya karar verdim,

子供の頃、母はよく私におとぎ話を読んで聞かせてくれた。

Ben çocukken annem bana sık sık masal okurdu.

その写真を見て、子供の頃の楽しかった思い出がよみがえった。

Bu fotoğraf, çocukluğumun birçok mutlu anısını hatırlattı.

そう言えば、子供の頃両親と一緒にここに来たことを覚えている。

Şimdi bundan söz ettin, ben çocukken annem ve babamla buraya geldiğimi hatırlıyorum.

- 子供の頃、この家で暮らしてたのよ。
- 子供の時は、この家に住んでたんだ。

Çocukken bu evde yaşadım.

子供の頃ドラえもんをよく見たものだ。でも、こんなに大きいとは知らなかった!

Ben bir çocukken Doraemon'u çok izledim. Ama bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum!

- トムは子供の頃、少し太り気味でした。
- トムは小さい頃、ちょっとでぶっちょさんでした。

Tom çocukken biraz kilolu idi.

- 私たちは子供のころからお互いに知り合いです。
- 私達は子供の頃からの知り合いだ。

Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanırız.

- この公園へ来ると私は子供の頃を思い出す。
- この公園に来ると子供のころを思い出します。

Bu park bana çocukluğumu hatırlatıyor.

- その歌を聞くといつも子供の頃を思い出す。
- その歌を聴くといつも子どもの頃のことを思い出す。

Bu şarkı her zaman benim çocukluğumu anımsatıyor.

- あいつと俺は幼馴染みなんだ。
- 彼と私は子供の頃からの友達よ。
- 彼とは小さい頃からの友達なのよ。

Ben ve o çocukluğumuzdan beri arkadaşız.

- 僕たちは子供のころからの知り合いです。
- 子供のころからの知り合いです。
- 私達は子供の頃からの知り合いだ。

Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanırız.

- 子供の頃、どこでも眠る事ができた。
- 子供のころどこででも眠ることができた。
- 私が子供の時はさ、どこでも寝れたんだよ。

Çocukken her yerde uyuyabilirdim.

More Words: