Examples of using "連れて" in a sentence and their turkish translations:
Götür beni
Tom'u alın.
bir anne ve bir küçük çocuğu koyup
Tom'u getirebilir miyim?
Çocuğumu aldım.
Arkadaşını yanında getir.
Tom'u benimle eve götürüyorum.
Tom'u buraya getir.
O, kız kardeşini yanında götürdü.
Tom'u buraya getir.
Beni oraya götür.
Eğer istersen seni oraya götürürüz.
Gelecek sefer geldiğimde, kız kardeşimi getireceğim.
Partiye kız kardeşimi getireceğim.
Ben sizi oraya götüreceğim.
Beni hastaneye götür.
Onu hastaneye götür.
Onu hastaneye götür.
Beni de götür.
O, köpeği ile birlikte dışarı çıktı.
Onlar onu götürdüler.
Bir avcı, köpeği ile tavşanları avladı.
Köpeği ile yürüyüşe çıktı.
O, Bill'i yüzmeye götürdü.
Arkadaşlarınızı yanınızda getirin.
Lütfen akşam yemeği için beni dışarı götür!
Bu sabah köpeğimle birlikte bir yürüyüş yaptım.
Çocuklarınızı yanınızda getirin.
Tom'u bir doktora götürmek zorundayız.
- Çocuklarını seninle birlikte getir.
- Senin çocukları yanında getir.
Lütfen beni hastaneye götür.
Annem beni parka götürdü.
Onu bir kenara aldım.
Bu binaya köpek getirmenize izin verilmez.
Bill erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Onu hastaneye götürdüm.
Erkek kardeşini yanında getir.
Çocukları okula götürdüm.
- Tom iş yerine oğlunu getirdi.
- Tom işe oğlunu da götürdü.
Beni sinemaya götürür müsün?
Fil, hayvanat bahçesine getirildi.
Beni oraya götürecek misin?
Beni buraya getirdiğiniz için teşekkürler.
Tom'u bul ve onu eve getir.
Tom'u hastaneye götürebilir misin?
Beni bir hastaneye götürebilir misiniz, lütfen?
Erkek kardeşim beni müzeye götürdü.
Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.
Onu gördü, onunla tanıştı. Defalarca kez yanına gittik.
Tutuklu, bir hakim huzuruna çıkarıldı.
Köpeğini nehre götürecek.
Genellikle köpeği ile birlikte parka gider.
- Anne ve babası onu bir yürüyüş için götürdüler.
- Onun ebeveynleri onu yürüyüşe götürdü.
İsteyen herkesi götüreceğim.
Gelecek sefer kız kardeşini de getir.
Bir çoban köpeği sürüyü çayıra götürür.
Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.
sonrasında beni işitme testinden geçirmeye karar verdi.
İtalya'ya kadar kovalayarak 15.000 esir aldı.
Yurtdışına çıkınca kızını yanında götürdü.
Karını partiye niçin getirmedin?
Gelmek isteyen herkesi getirebilirsin.
O, onu bizim yerimize getirdi.
O beni sinemaya götürmeye söz verdi.
O, sık sık beni arabayla gezdirir.
İstediğini getirebilirsin.
Lütfen beni sizinle birlikte götürün.
Onu Kyoto Kraliyet Sarayına götürdüm.
O, bana kampüsü gezdirdi.
Bu güzel bir restoran. Beni buraya getirdiğin için teşekkürler.
Köpekleri bu binaya getirmene izin verilmez.
- Hangi akla hizmet onu istasyona götürdün?
- Ne diye onu istasyona götürdün?
kölelerin soyundan geldiğini söylediğimiz insanlar
İstediğin herhangi bir kimseyi getirebilirsin.
Seni yüzmeye götüreceğim.
Babam bazen beni ofisine götürüyordu.
Onun yanında getirdiği çocuk çok yakışıklıydı.
Çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.
Sabahleyin köpeğimi yürüyüşe götürmeye alışkınım.
Oğlumu ofisinize getirmek zorunda mıyım?
Amcam ara sıra beni limana götürür.
Çocukları hayvanat bahçesine götürelim.
Eşim bana onu geziye götürmemi önerdi.
Gelecek defa geldiğinde, erkek kardeşini getir.
Babam dün gece beni bir sinemaya götürdü.
Keşke bir değişiklik için beni bir restorana götürsen.
Jimmy benim onu hayvanat bahçesine götürmem konusunda ısrar etti.
Sinemaya gidersen, kız kardeşini birlikte götür.
Bu günlerden birinde seni oraya götüreceğim.
Sabah kahvaltısından önce köpeğini parka götürür.
Jimmy onu hayvanat bahçesi götürmem için bana yalvardı.
O bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Ben bir çocukken Tom beni bir sirke götürdü.
Amcam beni kırsalda gezmeye götürdü.
Tom oğlu John'u Beyzbol maçına götürdü.
Beni kapıya götürür müsün?
Bir dahaki sefer tüm arkadaşlarını getir.