Examples of using "얻을" in a sentence and their turkish translations:
Pozitiflik, uğruna savaşmaya değen bir şey,
Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız.
böyle 1.000 kareniz olur.
Ama renkler patentlenemeyeceğinden,
Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız. Cesur olmanız gerek.
Bu yolda kendime çok değerli dersler çıkardım.
Ama daha az risk ya da ceza ile sahtelerini internette satarak
Ne kadar çok katılırsan, o kadar çok geri alırsın.
Kendi hâlindeki vahşi bir hayvan, ziyarete gelen bu garip insan yaratığından ne kazanabilir ki?