Examples of using "우린" in a sentence and their turkish translations:
Nereye gitsek? Nereye gitsek?
Biz öyle bir vadideyiz ki.
Eve doğru yol aldık.
olarak düşünmüyoruz, şöyle diyoruz:
Alıştığımız bir şeylerin peşine düşeriz.
Prensipleri değiştirdik.
Bu kıtanın batmasına izin verdik.
güvene ihtiyacımız var.
Peki ne yapıyoruz?
Gençken masum bir cesaretimiz olur,
Demokrasinin değerini bilmiyoruz.
İşte bu noktada, kötü veriler ediniyoruz.
Bu "binanın ruhu" adını verdiğimiz şey.
*** mahkemeye vereceğiz.
Bir pilot çalışma başlattık,
Burada yetki sizde. Bu yolculukta benimlesiniz.
Biz iyi insanlarız, onlar kötü insanlar, bu kadar.
sonra bunları hayatımızdan engelliyoruz.
Gelişiyordu ve hepimiz de buna şahittik.
İlk işbirliğimizi yapmıştık
zorunda kaldık.
Yaşamımızın üçte birini işte geçirdiğimize göre,
o olmasaydı şu an burada olmayabilirdik.
Bu dağdan inip Dana'yı aramalıyız.
Kendimiz bizzat etkilenmeden umursamıyoruz.
Bu materyaller pek çok farklı şeyden yapılıyor;
Benim cevabım buydu: "Bunun ne olduğunu bile bilmiyoruz,
"Blockbuster videoları yapacağız,"
RH: İnsanların doğruyu söylemesini istiyoruz
tarafından tutuluyor.
ama farklı bir şeylerimiz de vardı.
Hafıza o kadar olağan bir şey ki neredeyse kıymetini bilmiyoruz.
Bazen devasa kümeler hâlinde salplar buluyoruz.
RH: İnsanları mutlu etmekten oldukça zevk alıyoruz,
Görülebilir olmadığını düşündüğümüz şeyleri gördük.
Peki balayı için neden böyle bir şey yaptık?
Bir şeyler yapmak istedik, hiç unutmadığımız bir şeyler,
bunu aşmıştık, işimi kaybedeceğimi düşündüm
sizin için her şey demek. Güney Kore'deki en büyük ''CHAEBOL'' den