Examples of using "«Мама" in a sentence and their turkish translations:
Annen evde mi?
Annen burada mı?
Annem endişelidir.
Annem nerede?
- Annen biliyor mu?
- Anneniz biliyor mu?
Annen burada.
Annen ne dedi?
Bak, annen buraya geliyor.
O senin annen mi?
- Annem bana çok kızacak.
- Annem beni öldürecek.
Annem beni aradı.
Annen burada mı?
O senin annen mi?
Annen kim?
Annen nerede?
Anne bağırdı.
Anne nerede?
Annem çalışıyor.
Annem evde.
Sevgili annem.
Annen nasıl?
Annem güzeldir.
Annem akşam yemeği hazırlıyor.
Annem akşam yemeğini hazırlıyor.
Annem aktiftir.
Annem kek yapar.
Benim annem dünyanın en iyi annesidir.
- Annem babamdan yaşça daha büyük.
- Annem babamdan daha yaşlı.
Anne atı azarlıyor mu?
Annem pastayı pişirdi.
Annem pastayı pişirecek.
Annem bizim için çay yapıyor.
Sanırım annem biliyor.
Annem alışverişe gitti.
Annen beni öldürecek.
Senin annen harika.
- Annesi seni arıyor.
- Annesi seni çağırıyor.
Annen kaç tane yumurta aldı?
- Annen şimdi evde mi?
- Şimdi annen evde mi?
- Annen şu an evde mi?
Annen ne diyecek?
Annem onu bana verdi.
anne ne olur
İyi geceler, anne.
Alice benim annemdir.
Annem her zaman haklıdır.
Annem beni öldürecek.
Annen haklı.
Annesi tarafından eşlik edildi.
Annen evde mi?
Ben anneme benzerim.
Tom'un annesi ağlıyordu.
Annen nerede?
Evdeyim, anne!
Annem nerede?
Annem iş başında.
Sanırım annem biliyor.
Mary evde kalan bir annedir.
Ben Tom'un annesiyim.
Anne kapıyı açar.
Annem babamdan daha yaşlı.
Annem pasta yapıyor.
Anne akşam yemeği hazırlıyor.
Tom'un annesi onu arıyor.
Annem benimle gurur duyuyor.
Annem vefat etti.
Tom'un annesi ölüyor.
Annem bana bir mesaj bıraktı.
Annem ateşimi ölçtü.
Annen nerede?
Annem geçenlerde vefat etti.
Annem benim güzel olduğumu söylüyor.
Annen araba sürebilir mi?
Annen çok geçmeden dönecek.
Annem her zaman meşgul.
Annem bana çimi biçmemi söyledi.
- Annem ve babam çok sinirlidir.
- Annem ve babam çok gerginler.
Annem bir fabrikada çalışıyor.
Annem benim akıllı olduğumu söyler.
Annem bile bunu bilir.
- Sen dünyanın en iyi annesisin.
- Sen dünyadaki en iyi annesin.
Annem seni gördüğüne sevinecek.
Tom'un annesi öldü.
Anne tabaklara çorba koyuyor.