Examples of using "Видит" in a sentence and their turkish translations:
Fark gören var mı?
O ne görüyor?
O ne görür?
Tom bizi görebilir mi?
Öğretmen seni görebilir.
Siyah köpek beyaz kediyi görüyor.
O onu neredeyse hiç görmez.
Tom bizi göremiyor.
Biri farkı görebilir mi?
Çocuk, mektubu görmüyor.
O bizim atımızı görebilir mi?
Bir domuz gökyüzünü hiç görmez.
Köpek kediyi görmüyor.
Allah için.
- Kızları canavarları gördüğünü iddia ediyor.
- Onların kızı canavarları gördüğünü iddia ediyor.
Tom gözlüksüz bir şey göremiyor.
O, gözlük olmadan hiçbir şeyi göremez.
Radar suyu görebilir.
kimse ne yaptığınızı izlemiyor
Mary sıklıkla berrak rüyalar görür.
Bu tarayıcılar giysilerin içini görebilir.
Tom hayal kuruyor.
Bir göz uyur, diğeri görür.
Siyah köpek, beyaz kediyi izliyor.
Kendi güzelliğini görmüyor.
Tom neredeyse göremiyor.
İnsanlar morötesi ışıkları göremez.
- O beni görmemiş gibi yaptı.
- O beni görmemiş gibi davrandı.
O onunla ilgili yanlış bir şey görmüyor.
Bunda hiçbir yanlışlık görmüyor.
Çoğu insan bu şekilde ilişkilendirir.
Yani bizim kamera sistemimiz aslında bunu doğrudan görüyor.
kurtarmaya değecek birini görüyor.
yani gördüğü her şeyi yiyen
Büyükannem çok iyi göremez.
Allah biliyor ki doğruyu söylüyorum.
Gözlükle bile iyi göremiyor Tom.
Yaşlandığını hisseder ve görür.
O beni görmemiş gibi davrandı.
Tom gözlüğü olmadan göremez.
Tom Mary'yi görmemiş numarası yaptı.
Gözlükleri olmadan hiçbir şey göremez.
Her dil dünyayı farklı şekilde görür.
O, gözlüksüz hiçbir şeyi göremez.
Tom sol gözüyle bir şey göremiyor.
Tom gözlüğü olmadan neredeyse göremez.
Tom Mary'yi görmediğini söyledi.
Sol gözüm kötü.
- Onun sağ gözü kördür.
- Sağ gözü kördür.
toplumun seviyesini görmesin diye
Tom'un kötü bir görüşü var.
O beni görmemiş gibi yaptı.
Tom Mary'yi görmemiş gibi davrandı.
Tom beni görmemiş gibi davrandı.
Keşke büyükannem bunu görseydi.
Tom tahtada ne yazılı olduğunu göremiyor.
Göz kendi rahatlık düzeyinin ötesini görmez.
Tom, Mary'yi her gördüğünde gülümser.
Tom bana Mary'yi görmediğini söyledi.
Tom kimsenin onu görmediğini düşündü.
Tom gözlükleri olmadan bir şey göremez.
Oselolar karanlıkta daha da iyi görür. Eve dönme vakti.
Gözlüğüyle bile, o çok iyi görmez.
Tom gerçeklik ve hayal arasındaki farkı bilmiyor.
Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.
Tom seni göremiyor.
Tom, olaylara daima olumsuz tarafından bakan çok kötümser bir insan.
Yusufçuk avını gördüğünde avının üzerinde ilgi merkezini eğitir
Ormandaki bu parlak yeni şeyi fark etti.
Büyük bir hareket görüp biraz korkuyor, sonra bakıp "Oymuş." diyordu.
Tom dağın diğer tarafında tuhaf bir şey gördüğünü söyledi.
Tom'un sol gözüyle çok iyi göremediği doğru mu?
- İnşallah bizi kimse görmez.
- Umarım bizi kimse görmez.
- Tom gibi iyi yetiştirilmiş bir insan bile bizi görmezden geldi.
- Tom, ki ne kadar da iyi terbiyeli bir insandır, resmen bizi görmüyormuş gibi davrandı.
Tom, sık sık kız arkadaşının hayalini kurar.
Sık sık okuyan ve sık sık dolaşan çok görür ve çok bilir.
Şimdilerde rakip gördüğü şirketleri hemen bünyesinde satın alıyor onu geliştiriyor.
Tom bana beni her görüşünde aynı soruları sorar.
Tom Mary'ye araba sürmeyi öğretmede hatalı bir şey görmüyor.
Allah biliyor ki elimizden gelen her şeyi yaptık.
Tom bana Mary'nin teklifini kabul etmemek için hiçbir sebep göremediğini söyledi.
Tom bunu farklı bir şekilde görür.
- Tom Mary'yi bulunduğu yerden göremiyor.
- Tom Merry'yi mekanından göremez.
Tom'un bir gözünün kör olduğunu biliyor muydun?