Examples of using "Историю" in a sentence and their turkish translations:
Sen tarih yazıyorsun.
Bize bir hikaye anlat.
- Bana hikayeyi anlat.
- Bana hikayeyi anlatın.
Hikayeyi bitir.
Tarih çalışmayı severim.
Hikayeyi duydum.
Lütfen hikayene devam et.
O İngiliz tarihi okudu.
Ben bütün hikayeyi biliyorum.
O hikayeyi biliyorum.
Sana bir hikaye anlatacağım.
Tom bir hikaye anlatıyor.
Bir hikaye anlatıyorum.
- Ben tarihi severim.
- Tarihi severim.
Tarih galipler tarafından yazılır.
Ben tarih okumayı seviyorum.
O, tarih uydurdu.
- Tom tarih öğretiyor.
- Tom tarih dersi veriyor.
- Tom tarih öğretmenliği yapıyor.
Tom tarih dersi veriyor mu?
Ben tarih öğretmenliği yapıyorum.
Sana hikayeyi kim anlattı?
Ben de benzer bir hikaye işittim.
Sana bir hikaye anlatayım.
Tarihi değiştirebilir miyiz?
- Bana bir hikaye anlat.
- Bana bir hikaye anlatın.
Tom'a bir hikâye anlattım.
Sana hikayemi anlatacağım.
Bu hikayeyi önceden duydun mu?
Öğretmen bize komik bir hikaye anlattı.
- Ben size bir hikaye anlatacağım.
- Sana bir hikaye anlatacağım.
Sana ilginç bir hikaye anlatacağım.
- Bu hikayeyi daha önce duymuştum.
- Bu hikâyeden daha önce haberim vardı.
Bu hikayeyi daha önce duydum.
Sana hikayeyi anlatmak istiyorum.
Tom senin hikayeni aldı mı?
Bize bir hayalet hikayesi anlat.
Sana bir hikaye anlatmamı ister misin?
Bir hikaye dinlemek isterim.
malum herkes bilir bu hikayeyi
Çin tarihi öğrenimi yapıyorsun.
O hikayeyi o uydurdu.
Bu hikayeyi hatırlıyorum.
O bir hikaye okumak için oturdu.
Askeri tarih okudu.
Sanat tarihi okuyorum.
Tom, Mary'ye bir hikaye anlattı.
Tom bana bir hikaye anlattı.
O komik bir hikaye anlattı.
Anlatacak bir hikayem var.
O hikayeyi duydum.
Tom hikayeyi yüksek sesle okudu.
Tarih eğitimi yapmak istiyorum.
Bu hikayeyi biliyorum.
Onun hikayesini dinleyelim.
Ermanno eğlenceli bir hikaye anlattı.
Bu okumaya değer bir hikayedir.
Tarih çalışmayı severim.
O bize tarih dersi veriyor.
Bana gerçek bir hikaye anlat.
Japon tarihi çalışıyorum.
Tom Mary'nin hikâyesini dinledi.
Bize hikayeni anlat.
Tom bize bir hikaye anlattı.
Tom bize bir hikaye anlatacak.
Tom bu hikayeyi uydurdu.
Bir arkadaş bana o hikayeyi anlattı.
Bana bu hikayeyi anlatan Tom'du.
Bu keşif tarihe geçecek.
Onlar sana hikayelerini anlatmak istiyorlar.
Bu hikayeye gerçekten inanıyor musun?
O hikayeyi bana tekrar anlat.
Lütfen bana bir hayalet hikayesi anlat.
Hikayeyi çok iyi anlatmadın.
Bana daha önce bu hikayeyi anlattın.
Bir arkadaş bana o hikayeyi anlattı.
Ama önce hikâyeye,
Bir hikâyeyi yenileyebileceğimiz tek şey
Bu hikâyeyi daha önce de duydunuz.
Türk tarihini incelemek ve yaymak için
biz tarihimizi bilmiyoruz.
insanlık tarihini yeniden yazdıran olay
ve tamamen insanlık tarihini yeniden yazdırıyor
Senin konuşman tarihte kaydedileck.
Öğrencilerin çoğunluğu tarih sevmiyor.
Sanırım o hikayeyi o uydurdu.
Yaşlı adam bana tuhaf bir hikaye anlattı.
Yangın tarihte hatırlanır.
Çocuklara ilginç bir hikaye anlattı.
O, üniversitede tarih eğitimi yapıyor.
O bana üzücü bir hikaye anlattı.
Ben de benzer bir hikaye işittim.
Ben onun hikayesine inanıyorum.
Sana hikayemi anlatacağım.
Belki o, bu hikayeyi bilir.
O, hikayeyi çocuklar için uyarladı.