Examples of using "Руками" in a sentence and their turkish translations:
Tom kollarını salladı.
Tom kollarını sallıyor.
kılıcını savurarak kendini savaşın derinliklerine attı
Onu her İki elinizle tutun.
Vazoyu iki elinle tut.
Kutuyu her iki elinle tut.
Ben ellerimle yemek yerim.
Ellerin yukarıda dışarı çık.
Tom her iki eliyle topu yakaladı.
Topu her iki elinle tut.
Maria yüzünü elleriyle kapattı.
- Bazı insanlar elleriyle suşi yer.
- Bazı insanlar suşiyi elleriyle yerler.
Tom yüzünü elleriyle kapattı.
Kitabım, kirli eller tarafından dokunulmamalı.
Ellerinizi koyduğunuz yere dikkat etmelisiniz.
Sabunlu ellerinle bana dokunma.
O ellerini sıkıca kulakları üzerinde tuttu.
Onu kendimiz yaptık.
Onu kendi ellerimle yaptım.
Çıplak ellerle tencereye dokunma.
Tom çıplak elleriyle bir balık yakaladı.
Tom iki eliyle ipi tuttu.
Eliyle ağzımı kapattı.
Ben Frankenstein'ı kendi ellerimle yarattım.
Bir tavşanı elle yakalamak zordur.
Onu sadece ellerin temizse al.
O, kollarını onun boynuna sardı.
Mary çıplak elleriyle tavşanı öldürdü.
O, ipi her iki eliyle kaptı.
O, çıplak elleriyle onu boğdu.
Beowulf çıplak elleriyle Grendel'i öldürdü.
Leyla el sallayıp sesleniyordu.
Onu görebiliyorum, orada kollarını sallıyor.
kendi elleriyle yaptığı ev.
sesi çatallaşıyor ve elleri titriyordu,
Seni çıplak ellerimle parçalayabilirim.
Birçok insan kızarmış tavuğu parmaklarıyla yemeyi tercih eder.
Kollarımı onun boynuna sarmak istedim.
Ben eve eli boş geldim.
Kirli ellerinizle buna dokunmayın.
Tom ipi iki eliyle yakaladı.
Kitaplarımı kirli ellerinle tutma.
Bu fırsata dört elle sarıl.
O her iki eliyle yazabilir.
Sanırım Tom iki elini de eşit olarak kullanabiliyor.
ellerimi nasıl kullanacağımı öğretmedi bana.
ellerimizle başımızı bu şekilde korumalıyız
öldürülene kadar iki eliyle saldırdı.
Tom eli boş gitmek istemedi.
Dün sadece ellerimle büyük bir balık yakaladım.
Tom Mary'nin dikkatini çekmek için kollarını salladı.
O, elleri havada olarak ahırdan dışarı çıktı.
Tom her iki eliyle de yazabilir.
Tom elleri yukarıda evden çıktı.
Onu görebiliyorum, orada kollarını sallıyor.
AC güç kablosunun fişine ıslak ellerle dokunmayın.
Ben çok yönlüyüm.
Ben böyle ellerle bir cerrah olmalıydım.
O, onun dikkatini çekme umuduyla kollarını salladı.
Bir adam çıplak elleri ile kazı yaparken görüldü.
Tom bana iki elini de aynı ustalıkta kullanabildiğini söyledi.
Ama aslında sadece kazıyoruz, ellerinizi kullanırsanız uzun sürmeyecektir.
Ama aslında sadece kazıyoruz, ellerinizi kullanırsanız uzun sürmeyecektir.
İyi yetiştirilmiş insanlar misafirliğe evi boş gitmezler.
Tom çok yönlüdür ve sol elinin yanı sıra sağ elini de eşit olarak kullanabilir.
Mary Tom'a sokuldu ve kollarını onun boynuna attı.
Tom kanepenin arkasına düşen el fenerini el yordamıyla aradı.
- Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı.
- Dağıstanlılar, Moskova'da kendi elleriyle bir mucize yaratan Kırgız bir kız yüzünden şaşırıp kaldılar.
Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek
Erkek kardeşim çok yönlüdür.
- Bu fiyata çok kelepir.
- Kelepir, yarı fiyatına.
Tom eli boş döndü.
Tom bana iki elini de aynı ustalıkta kullanabildiğini söyledi.
Büyükannem onu eliyle ördü.
O, uzun kol ve bacaklarıyla, çok uzun boylu ve inceydi.
Başkalarıyla konuşurken, kollarınız çaprazlama bağlı şekilde onu yapıyorsunuz.
Tom bana eli-boş eve gelmek istemediğini söyledi.
Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım.
Kolunu katlamış oturuyordu.
Eğer elin günah işlemene neden olursa, onu kes. Tek elle yaşama kavuşman, iki elle sönmez ateşe, cehenneme gitmenden iyidir.