Examples of using "…просто" in a sentence and their turkish translations:
Sadece hayır de.
Sadece saçınızı fırçalayın.
Sadece git buradan.
Sadece dinlen.
Sadece özür dile.
Sadece burayı imzalayın.
Sadece benimkini al.
Sadece onu fırlat.
Sadece beni dinle.
Sadece konuşmaya devam et.
Sadece bizi dinle.
Sadece onları dinle.
Sadece onu dinle.
Sadece onu dinle.
Sadece mutlu ol.
Oldukça basit.
Sadece kıskanıyorsun.
Sadece dikkatli olun.
- O sadece bir çocuk.
- Bu sadece bir bebek.
Sadece yorgunsunuz.
Siz sadece üzgünsünüz.
Az önce gözden kayboldu.
Sadece güçlü ol.
Sadece bana güven.
Sadece burada bekle.
Sadece orada bekle.
Bu tek kelimeyle şaşırtıcı.
O sadece bir yalan.
Sadece kendine gel.
Sadece korktum.
Onu hemen şuraya koy.
- Etrafıma bakınıyorum.
- Sadece etrafa bakınıyorum.
Sen sadece kıskançsın.
- Sadece merak ediyorum.
- Sadece merak ettim.
Ben sadece tembelim.
Sen sadece yorgundun.
Sadece çekip gidelim.
Sadece dinleyelim.
Sadece yemek yiyelim.
- Sen gerçekten bir şeysin.
- Acayip birisin.
Bu gerçekten müthiş.
Onlar sadece kıskanç.
Sadece Tom'u dinle.
Sadece dinlenmeye çalış.
Sadece bunu doldur.
Yap onu.
Sadece evet de.
O yalnızca bir arkadaş.
Bu gerçekten kabul edilebilir değil.
Sadece doğruyu söyle.
O oldukça basit.
Sadece onu arayın.
Sen yalnızca bir korkaksın.
Ben sadece sessiz kaldım.
Sadece üzgünsün.
Sadece korkuyorsun.
Sadece Tom'u ara.
Sadece Tom'u bul.
Biz sadece korkuyoruz.
Sadece terk edeceğim.
Sadece düşünüyorum.
Sadece yorgunum.
Sadece beni ara.
Sadece içeri gir.
Sadece eve git.
Sadece bana yardım et.
Sadece kazmaya devam et.
Sadece onu hatırla.
Sadece bunu imzala.
Sadece uzak dur.
Sadece sakin kal.
Sadece onu durdur.
Sadece şanslıydın.
Sadece işi yap.
Sadece içeri girmemize izin verin.
Sadece onların içeri girmesine izin verin.
Sadece benim içeri girmeme izin verin.
Sadece gitmemize izin ver.
Sadece onların gitmesine izin ver.
Sadece onun gitmesine izin ver.
Sadece onu ara.
Sadece onları bul.
Sadece onu bul.
Sadece onları başından at.
Sadece utangacım.
Tom tek kelimeyle şanslıydı.
O kadar basit mi?
Tom sadece inat ediyor.
- Sadece rahat dur.
- Sadece rahat durunuz.
Sadece bunu onlara ver.
Sadece bunu ona ver.
Sadece bunu ona ver.
Sadece onu buraya koy.
Sadece onları izle.
Sadece onu Tom'a ver.
içeriden gelen bu huzurun
Sadece tekrar deneyin.
Çok kolaydı.