Translation of "çıkaracaktır" in English

0.002 sec.

Examples of using "çıkaracaktır" in a sentence and their english translations:

Dışarı çıkaracaktır.

that end up holding you back.

Tom muhtemelen bunu yapmanın keyfini çıkaracaktır.

Tom will probably enjoy doing that.

Kabin basıncının değişmesi gerekiyorsa, koltuğunuzun üzerindeki paneller oksijen maskelerini açığa çıkaracaktır.

If cabin pressure should change, panels above your seat will open revealing oxygen masks.