Examples of using "أجهزة" in a sentence and their turkish translations:
iPod'lara,
geleceğin araçları sayesinde,
Hem oşinografik, hem de atmosferik
bilgisayarlar eve geldikten sonra ise
bilgisayarlar bizim evimize girdi. Yahu fark eder mi
bazı anne fokların derilerine GPS etiketi
Kalp pili ve röntgeni icat ettik
Ben de sensörlerimi test ettim,
ve hareketli nesneleri taramak için bilgisayarları kullanıyorlar.
Walkman'e, taşınabilir CD çalara,
giderek daha fazla bağlı cihaz,
O günlerde bilgisayarlar kişisel değildi
Tüm şifrelerimizin,
Köpekbalığı gibi hayvanlar için uydu izleme cihazları
90'larda ülke çapında televizyon kanallarında boy gösterirdi
Çoğu kişi bilgisayarların asla düşünemeyeceklerini düşünüyor.
- Hiçbir bilgisayar yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.