Examples of using "الأعداء" in a sentence and their turkish translations:
güdülerine dayanan refleksleriniz.
düşmanlardan korur deyim yerindeyse gözü gibi bakar
Leyla'nın çok sayıda düşmanı vardı.
tırtılı da düşmanlardan koruyacak
Yarın düşmanla yüz yüze geleceğiz.
gözü gibi bakıyorlar ve dışarıdan gelen düşmanlara karşı ise koruyorlar
Hani düşman dört bir yanı sarmış, insanları bir toplasaydık.
O sık sık hızlı hamleler yaparak ve ordusunu cephe boyunca dizerek düşman tarafının komutanlarını savunmasız halde yakalıyordu.
Eski kabileler gergedan boynuzu takmanın düşmanları uzak tuttuğuna inanırdı.
Aybak Kabilesine sadık olan Qutuzun az düşmanı vardı