Examples of using "الجماعة" in a sentence and their turkish translations:
Bu, çetenin en hünerli avcısı.
Sami namazlarını genellikle cemaatle kılar.
Ama bu şehirli çete ayakta.
Çete, şehrin altını üstüne getiriyor.
Fakat bu sürü pek başarılı değil.
Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.
Bütün halkın veya etnik gurubun
Bu genç sürünün hayatta kalması baş dişi aslana bağlı.
Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.
Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.