Translation of "الدرس" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الدرس" in a sentence and their turkish translations:

الدرس الأول سهل.

- İlk ders kolay.
- İlk ders kolaydı.

كن هادئاً وقت الدرس.

Kurs sırasında gürültü yapma.

الدرس الثاني هو ما يلي:

Araştırmadan çıkarılacak 2. ders şu:

الجميع موجود للاستماع إلى الدرس!

herkes ders dinlemek için orada bulunuyor yahu!

سنتعلم الأبجدية في هذا الدرس.

Bu derste alfabeyi öğreneceğiz.

ثم تواصل شرح الدرس الذي تتجاهله

daha sonrasında sesi kapatıyor dersini anlatmaya devam ediyor

حيث كان عالمكم يشتت انتباهكم في الدرس يومها.

o gün dersi gölgelediği zamanlarınız olmuştur.

‫لا تقلق، في المرة القادمة سننجح.‬ ‫تعلمنا الدرس جيداً.‬

Endişelenmeyin, bir dahaki sefere yapacağız. İyi bir ders aldık.

وأنتم مازلتم - الدرس لم ينتهي بعد - أنتم طلاب المرحلة الابتدائية.

Sizler zaten hâlâ – ders bitmedi – ilkokul birinci sınıf öğrencisisiniz.

حتى لو كان لديه رقم هوية ، لا يمكنه الغوص في منتصف الدرس ،

ID numarası olsa dahi böyle lönk diye dersin ortasına dalamıyor

يمكن للشخص الذي يعرف رقم الاجتماع حضور الدرس وكتابة محتوى إباحي أو فيروسات

toplantı numarasını bilen bir kişi derse katılıp pornografik içerik veya virüs yazabiliyormuş

لقد تعلم سوشيت في إيطاليا الدرس الأكثر قيمة في حياته المهنية: لكي تكون

Suchet, kariyerinin en değerli dersini İtalya'da öğrendi: Askerlerin

غدا سنذهب إلى المدرسة كي نسجل أنفسنا في الدرس الذي نريد الالتحاق به.

Almayı istediğimiz derslere kayıt yaptırmak için yarın okula gidiyoruz.