Examples of using "الرأس" in a sentence and their turkish translations:
Başı açık yada başı kapalı diyerek yaftalanıyor birde
Gövdeyi ayırıp başını atın.
Gövdeyi ayırıp başını atın.
...ve onunla başını yakalarız.
rugbi oyuncuları görüyoruz.
Kafaya vuruyorsunuz, puanları alıyorsunuz.
Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.
Tom'un kafasına yumruk atmak istiyorum.
Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.
Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.
ben üzerinde kan almak istemiyoruz
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek
Başım ağrıyor. Hiç baş ağrısı hapın var mı?
...ve onunla başını yakalarız. Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.
Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.
Kafa kesimi başladı ve herhangi bir noktada korkularını ifade