Examples of using "السعر" in a sentence and their turkish translations:
Fiyat o kadar düşüktü ki...
Fiyata bak.
Keder, sevgi uğruna ödediğimiz doğal bir bedeldir.
”Hayır.” dedi dükkân sahibi. ”Oldukça ciddiyim. Fiyat etiketini gördün.”
Ama sadece yakın arkadaşlarının ve müttefiklerinin bu orana erişimi söz konusu
Bu ürün için bu kadar ücret almamız doğru mu?