Examples of using "الشعلة" in a sentence and their turkish translations:
Bu meşale gittikçe sönüyor.
Bakın, alev de ona göre hareketleniyor.
Bakın, ateş de ona göre hareketlendi. Kesinlikle bir hava akımı var.
Meşaleye dikkat etsem iyi olur. İçinde barut olabilir.
Burada nefes almak da zorlaştı. Bu meşale de artık çok ışık yaymıyor.