Translation of "الفرسان" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "الفرسان" in a sentence and their turkish translations:

قام الفرسان الثقيلة المسيحية بإغلاق المسافة

Ağır zırhlı Hristiyan süvarileri mesafeyi kapatmak için ilerledi

بعد لحظات، اشتبك الفرسان في الوسط

Çok sürmeden süvariler merkezde çarpışmaya girdi.

بدعم من سلاح الفرسان المارشال بيسيير.

doğaçlama köprülerden geçtiler.

اشتهر سلاح الفرسان الثقيل العثماني بانضباطهم،

Osmanlı ağır süvarileri disiplinleriyle tanınırdı,

بقيادة لواء سلاح الفرسان في جيش موسيل.

göreve getirilmesinden bir yıl önce geçti .

وسيحمون الأجنحة من هجمات سلاح الفرسان السباهي.

kendilerini Sipahi süvarilerinin yan saldırılarından korumak zorundaydılar.

منع الملك المجري سلاح الفرسان من الهجوم،

Macar Kralı süvarilerin ilerlemesini durdurdu

في الميدان، آلاف الفرسان وخيولهم المدرعة بالكامل،

Savaş alanında, tamamen zırhlı

المجاعة هي واحدة من الفرسان الأربعة لنهاية العالم.

Kıtlık, Mahşerin Dört Atlısı'ndan biri.

بينما كان سلاح الفرسان الروميلي والأناضولي على الأجنحة.

yanlarda Rumeli ve Anadolu süvarileri vardı.

على الأجنحة، أمر حنبعل سلاح الفرسان بالإندفاع إلى الأمام

Kanatlarda, Hannibal süvarilerine düşmanı geri ittirmesini emrediyor.

هؤلاء الفرسان اصبحوا النبلاء الجدد الذين يدعمون فلاد فقط

Bu şövalyeler Vlad'ı destekleyenler arasından seçilip yeni seferber edilmişlerdi.

المتكونة من الفرسان المسيحيين المتفوقين في المعدات والتدريبات والخبرة.

Silahlı, deneyimli bir Hıristiyan şövalye ordusuna saldırmaya cesaret edemeyecek.

هاجمت نخبة سلاح الفرسان العثماني الصليبيين، وأحاطوا بموقفهم تدريجياً.

Asil Osmanlı süvarileri Haçlılara saldırdı ve yavaş yavaş mevzilerini kuşattı.

لعب بايزيد بطاقته الرابحة، مرسلا الفرسان الصربيين إلى الأمام!

Beyazid, elindeki kozu oynadı ve Sırp şövalyelerini öne gönderdi!

اتصل سلاح الفرسان المدرع الأرميني مع الخط الإسلامي وكسر تشكيله

Silisyalı zırhlı süvariler Müslüman hattıyla çarpışmaya başladığı gibi hatları dağılmıştı.

قام الآن بترقيته لواء فرقة ، وعينه مفتشًا عامًا لسلاح الفرسان.

şimdi onu Tümen Genel Komutanı olarak terfi ettirdi ve onu Süvari Genel Müfettişi olarak atadı.

الجمهوري المتحمّس ، إلى سلاح الفرسان في الحرس الوطني في ليون.

Fransız Devrimi tarafından raydan çıkarıldı .

سيشكّل سلاح الفرسان الثقيل الإفرنجي الصف الثاني، وسينتظرون الوقت المناسب

Ağır Fransız süvarileri ikinci sırada durmalı,

أما الفرسان الأصغر اعتقدوا أن سيغيسموند يريد مجد الإنتصار لنفسه،

ve genç olanlar, Sigismund'un zaferleri için savaşı istediğini düşündüler,

وجود الفرسان الصرب ذوي الخبرة وسلاح فرسانهم الثقيل إلى جانبه.

ve yanında tecrübeli Sırp şövalyeleri ve güçlü bir süvari olduğunu fark etti.

إنهم يتخلفون عن سلاح الفرسان وعن الفيليتز، لكنهم يحرزون تقدماً معتدلا

Süvari ve Velitelerin arkasında ağır yol alıyorlar ancak sağlam bir ilerleyiş gösteriyorlar.

نظّم نيفيرس مجلسًا بسرعة، حيث خلص الفرسان الأكبر سنًا والأكثر خبرة،

Nevers, yaşlı, daha deneyimli şövalyelerin

من الفرسان الذين يواجهونهم رغم أنهم بدأوا في إلحاق الخسائر بهم.

ve karşılaştıkları sayısız şövalye kafalarını karıştırdı. ancak Hıristiyanları tehlikeye atmaya başladılar.

فرسان الروس هاجموا ودحروا جزءًا من سلاح الفرسان الثالث التابع لأريغي.

Rus hussars ücret ve yönlendirilen kısmı Arrighi'nin Üçüncü Süvari Kolordusu.

بينما تحول القتال شمالًا، انخرط سلاح الفرسان السريع في هجمات الكر والفر

Muharebe kuzeye doğru ilerledikçe, hızlı süvari birlikleri vur kaç taktikleri uygulamaya başladılar.

في نهاية المطاف، تمكن النوميديون من التغلب والتقدم على سلاح الفرسان الروماني

Zamanla, Numidyalılar düşmana üstün gelmeyi başarıp, Roma süvarisine karşı ilerleme kaydediyor.

الحلفاء الغال يشكلون السطر الثاني، في حين أن الفرسان الرومانيين في المحمية

Galyalı müttefikler ikinci hatta yerleştirildi, Romalı süvariler ise arka safta beklemedeydi.

لاحقًا دفع سلاح الفرسان إلى الأمام للمساعدة في أخذ 7000 أسير روسي.

daha sonra, 7.000 Rus esirinin alınmasına yardım etmek için süvarilerle birlikte ilerlemeye başladı.

على اليسار، كان الفرسان الصربيون، الذين يرتدون دروعا متقدّمة، هم الوحدة الوحيدة

Sol kanadı tutan zırhlı Sırp Şövalyeleri,

أدى هذا إلى إبطاء تقدم الصليبيين، حيث اضطر بعض الفرسان إلى المناورة

Bu, haçlıların hareketini durdurdu, bazı şövalyeler

اندفع الفرسان الصرب نحو العدو، مما تسبّب في انهيار الجناح الأيمن لسيغيسموند

Sırp şövalyeleri düşmanın yanından geçerek Sigismund'un sağ kanadını birkaç dakika yok ederek

مما جعل العدد الإجمالي لسلاح الفرسان المملوكي 24.000، منهم 4.000 من المماليك الملكيين

Toplamda 24 binden oluşan Memlük Süvarilerinin 4 bini kraliyet Memlüğündendi

سلاح الفرسان المسلمين، وعلى الرغم من ميزتهم العددية، إلا أنهم بدأوا في التراجع

ve Moğollar sayıca fazla olmalarına rağmen geri düşmeye başladılar.

من خلال القضاء على سلاح الفرسان سيرفيليوس، قام حنبعل بتحييد جيشه القنصلي بأكمله

Servilius'un süvarilerini devre dışı bırakarak, etkin bir biçimde bütün Konsül ordusunu nötralize ediyor.

استمر النوميديون في تجنب المواجهة المباشرة مع سلاح الفرسان الروماني و مع الفيليتز

Numidyalılar, Roma süvari ve Velite'leri ile doğrudan bir çatışmadan kaçınmaya devam ediyor.

الفيلة كانت على أجنحة المشاة، بينما الفرسان النوميديين والفرسان الغاليون مثلوا أجنحة الجيش

Filler piyadelerin kanadında yer alırken, Numidyalı ve Galyalı süvariler daha geniş bir kanat pozisyonu alıyor.

انتظر حتى يلتزم معظم سلاح الفرسان الرومانيين بالقتال، حينها أرسل النوميديين على الأجنحة

Romalı süvarilerin çoğunun zaferden yana kararlı olmasını bekledikten sonra Numidyalı hafif süvarileri kanatlardan sarmaya gönderdi.

على الرغم من أنه كان أقل تسليحا من الفرسان الأوروبيين في هذه الفترة.

ancak o zamanlar Avrupalı ​​şövalyelerden daha az silahlıydılar.

ومع ذلك، سرعان ما واجه الفرسان خطًا من الأوتاد الحادة، مثبتة في الأرض

Ancak, şövalyeler kısa süre sonra keskin, topraklanmış kazıklarla karşılaştı.

في قتال متلاحم، تم القضاء على المشاة الأتراك النظاميين على يد الفرسان المترجّلين

Çatışmalarda Türk piyadeleri attan inmiş şövalyeler tarafından katledildi

فأمر الجزء الأكبر من سلاح الفرسان التابع له بالتوجه عبر الوادي وبالهجوم على الجناح

Süvarilerinin bir kısmına Memlük soluna saldırmalarını

والتي أدت إلى مشاجرة دموية، على عكس لقاءات سلاح الفرسان المعتادة في ذلك الوقت

Zamanın normal mobil süvari çarpışmalarının aksine sert, kanlı bir yakın dövüş gerçekleşiyordu.

بمبادرة منه ، أطلق ناي سلسلة من هجمات سلاح الفرسان في وقت مبكر جدًا ... وفشل

Ney kendi inisiyatifiyle çok erken bir dizi kitlesel süvari saldırısı başlattı… ve

كان القلب مكونا من جدار من الخيالة، حوالي10,000 من الفرسان من جميع أنحاء الإمبراطورية

Onların ön cephesi süvari duvarıydı, yaklaşık İmparatorluğun her tarafından 10.000 atlı - Medes

على الرغم من أن نصفهم كانوا مترجّلين، إلا أن الفرسان المدرعين طردوا فرسان السباهي،

Bazıları yaya olmasına rağmen, zırhlı süvari süvarileri geri püskürtmeyi başardı

معتمدا بشكل كبير على البيزنطيين ولكن على وجه الخصوص على سلاح الفرسان الثقيل للصرب

O bu sefer zamanı Bizansa, özellikle

وضع سكيبيو الفيليتز في المقدمة هادفا تخفيف قوة سلاح الفرسان القرطاجيين من خلال رمي الرماح

Scipio velite'leri ön hatta yerleştirdi. Hannibal'ın süvarilerini zayıflatmat maksadıyla.

لقد كان شخصياً شجاعًا أيضًا ، حيث قاد هجومًا على لودي ، وهاجم سلاح الفرسان في ريفولي.

O da kişisel olarak cesurdu, Lodi'de bir saldırıya ve Rivoli'de bir süvari hücumuna liderlik etti.

أرسل لونجوس 4000 فارس من سلاح الفرسان الخاص به ضد النوميديين، يليهم عن كثب 6000 من الفيليتز

Longus 4000 süvarisini Numidyalı birlklere karşı yolladı onları 6000 Velite izledi.

في عام 1788 ، تم تكليف دافوت في فوج الفرسان الملكي في الشمبانيا ، ولكن في غضون عام ، تسبب

1788'de Davout, Kraliyet Şampanyalı Süvari Alayı'na görevlendirildi, ancak bir yıl içinde