Examples of using "اليابسة" in a sentence and their turkish translations:
Hem suda hem de karada.
Hadi, araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.
Ama yeryüzü o kadar karanlıktır ki...
Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.
Karada acıyı azaltmanın bir yolu var.
Araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.
Geceleyin karada... ...görüşü bizden kötüdür.
"Suda yayılır, karada bayılır." "Balık."