Examples of using "اليد" in a sentence and their turkish translations:
Bir sürü el hareketi yapacağım.
Uzatılan el sizin için de gelecek.
Sami'nin her zaman kolayca ulaşabileceği hapları vardı.
Kullandıkları kol saatindeki özellikler daha yüksek
Eldeki serçe çalılıktaki keklikten iyidir.
Daha fazla yumruk tokalaşması yok, yapmıyorum.
ve aslında bu eldeki atomlar ile burdaki atomlar
40 yıl önce birkaç ülke net kalori ihracatçısıydı.
Ben saat kullanmıyorum ama saat kullananlar hemen bir kol saatine baksınlar