Translation of "بعيدا" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "بعيدا" in a sentence and their turkish translations:

وألقى به بعيدا.

ve attı.

سنبقى بعيدا كثيرا

uzak duracağız o kadar

اذهب بعيدا الان

burdan gidin buyun

ليأخذنا بعيدا عن تاريخنا

bizi tarihimizden uzaklaştırmak

إنك تذهب بعيدا الآن.

Şimdi çok ileri gidiyorsun.

أعتقد أنك ذهبت بعيدا.

Çok ileri gittiğini düşünüyorum.

ويشير بعيدا عن الأرض.

onu Dünya'dan uzaklaştırıyor.

لم يذهب فاضل بعيدا.

Fadil fazla uzaklaşmadı.

- أبق الدواء بعيدا عن متناول الأطفال.
- أبق الأطفال بعيدا عن الأدوية.

Çocukları ilaçtan uzak tutun.

مازال الرسم بعيدا عن الاكتمال.

Resim neredeyse bitti.

لأجل الجحيم، ابق بعيدا عني!

Allah aşkına benden uzak dur.

يجب أن أنظف المعدات، ثم أحزمها بعيدا.

Ben ekipmanı temizlemek zorundayım, onu ortalıktan kaldır.

تماما مثلما نبقي طفلنا بعيدا عن إبريق الشاي

Tıpkı çocuğumuzu çaydanlıktan uzak tuttuğumuz gibi

اللاعبون مثل Bubba قد يصطدمون بالكرة بعيدا جدا.

Bubba gibi oyuncular topa çok uzak olabilir.

هل حركة الهواء جيدة حولكم لإزاحة أي جزيئات من الفيروس بعيدا؟

Etrafınızda virüs partiküllerine dağıtabilecek, iyi bir hava akışı var mı?

مع الناس يسألون "هل يذهب بعيدا؟" بقدر ما يعود إلى عام 1936.

"çok mu ileri gidiyor?" diye soran insanlarla 1936 yılına kadar.