Examples of using "بعيدا" in a sentence and their turkish translations:
ve attı.
uzak duracağız o kadar
burdan gidin buyun
bizi tarihimizden uzaklaştırmak
Şimdi çok ileri gidiyorsun.
Çok ileri gittiğini düşünüyorum.
onu Dünya'dan uzaklaştırıyor.
Fadil fazla uzaklaşmadı.
Çocukları ilaçtan uzak tutun.
Resim neredeyse bitti.
Allah aşkına benden uzak dur.
Ben ekipmanı temizlemek zorundayım, onu ortalıktan kaldır.
Tıpkı çocuğumuzu çaydanlıktan uzak tuttuğumuz gibi
Bubba gibi oyuncular topa çok uzak olabilir.
Etrafınızda virüs partiküllerine dağıtabilecek, iyi bir hava akışı var mı?
"çok mu ileri gidiyor?" diye soran insanlarla 1936 yılına kadar.