Examples of using "تحتفظ" in a sentence and their turkish translations:
fikrinin kabul edilmediği bir iş yeriyle konuştum.
kubbe hala daha orijinal şeklini koruyor
Pek çok su ve besin tutabilir.
Kate bir köpek besliyor.
aynı zamanda en hızlı biten katedral unvanını da hala koruyor