Examples of using "جلس" in a sentence and their turkish translations:
Herkes oturdu.
Sami tekrar yerine oturdu.
Oturdu ve kahvesini içti.
Sami burada oturdu.
Sonra Chaz yanıma oturdu.
Kampçılar ateşin etrafında oturdu.
Sami, Leyla'nın önünde oturdu.
Tom tekerlekli sandalyeye bindi.
Tom kitara çalarken çimenlerin üzerinde oturdu.
Yabancı turistler otobüse oturup pencereden dışarı baktılar.
Sami caminin arka tarafında oturup Kuran dinledi.
Sami camide oturup Kuran'dan birkaç sure okudu.
Sami sadece arkasına yaslandı ve Leyla'yı dinlerken "aham" demeye devam etti.