Examples of using "حينما" in a sentence and their turkish translations:
konuşma oyununa başladık.
Nijerya'da romanımın tanıtımını yaparken
Peki gürültüden bahsederken ne kastediyoruz?
Çocukken bunu hep yaparız.
deyip kendimi parçalamaya devam edebilirdim.
"Sağlık yetkilileri endişe verici bir SARS salgınını kontrol altına almaya çalışıyor"