Examples of using "ديما" in a sentence and their turkish translations:
"99 kopek," Dima gururla ifade etti. "Benim 99 kopeğe ihtiyacım var."
- Polisten gizlenen Dima geceyi bir çöp bidonunda geçirdi.
- Polisten saklandığı için, Dima geceyi bir çöp konteynerinde geçirdi.
" Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?
Dima "Uluslararası TV?" diye sordu. "Al-Sayib, sen neden bahsediyorsun?"
"Endişelenme," Dima kadını rahatlatmaya çalıştı. "Beni değil."
"Yani hayatım..." dedi Dima, "Bu çantada zaten 3 milyon Belarus Rublesi var."
Dima " Bekle," "Ben, bana biraz borç verebilecek birini biliyorum." dedi.
Neyse ki, tam Dima'nın uyuduğu sokağın dışında bir Armani mağazası vardı.
"Fakat bütün sahip olduğum üç milyon" dedi Dima. "Ne daha çok ne daha az."
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
"Ne demek istiyorsun?" Dima sordu fakat geğirdi, zira o sessiz kalırsa, bu cümle çok basit olur.
Dima kızgın bir sesle sordu: "Nubz? Bu bir oyun değil Saib! Bu hayatın kendisi!
"Yüzün BBC'nin her yerinde, Dima!"Al-Sayip bağırdı. "Onlar 25 adamla uyuduğunu va sonra onları öldürdüğünü söylüyorlar! Allah'ın belası bunu nasıl yaptın!