Examples of using "ركض" in a sentence and their turkish translations:
O koştu.
Köpek kediyi kovaladı.
Sami hayatı için kaçtı.
O, takımdaki herhangi bir çocuk kadar hızlı koştu.
Polisi görür görmez kaçtı.
Kurtarıcılar, on saatlik bir kuşatmada yara alan altıncı kişi olan
Vadiye doğru dörtnala çıkan Qutuz askerlerinin hatlarına katılarak savaşmaları için ısrar ediyordu.
Ancak Napolyon'un 10 mil kuzeyinde, Auerstedt yakınlarında, Davout doğruca Prusya ordusuna koştu.