Translation of "سوء" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "سوء" in a sentence and their turkish translations:

أو سوء الفهم

veya yanlış anlama olduğunu düşündü

وبنبرة صوت تقول: "أعلم مدى سوء هذا."

"Bunun ne kadar berbat olduğunu anlıyorum." diyen bir tonla iletti.

ومن ثم يلوم الخاسرين على سوء حظهم.

ve sonra da şanssızlıkları için kaybedenleri suçluyor.

وهذا ليس بيانًا عن سوء التغذية أو خلافه.

Kötü beslenme veya başka bir şeyle alakalı bir ifade değil.

يتطلع لتجنب سوء التعامل مع التواريخ والبيانات الهامة

önemli tarihleri ve veriler yanlış aktarmamak için bakıyor

أنا لا أريد أن يكون هناك أي سوء فهم.

Herhangi bir yanlış anlama olmasını istemiyorum.

‫وإيقاف سوء المعاملة تلك‬ ‫هو جزء من هذه المعركة الملحمية.‬

Bu tacize son vermek de bu epik savaşın bir parçası.

- ما مدي سوء صداع رأسك
- ما مدي قوه صداع رأسك

Baş ağrın ne kadar kötü?

‫ما مدى سوء توزيع الترياق،‬ ‫كيف أن الترياق ليس مكتمل الفعالية.‬

panzehirlerin dağıtımının kötü olması ve panzehir etkisinin tutarsız olmasının

تنشأ المشاكل نتيجة الصدمات أو سوء المعاملة التي يعاني منها الطفل

kişinin çocukluğunda yaşadığı travmalar veya istismarlar sonucu problemler ortaya çıkar

ولكن بعد هزيمته في واترلو ، التي لعب فيها سوء إدارة فريق العمل دورًا مهمًا ،

Ancak kötü yönetilen personel çalışmasının önemli bir rol oynadığı Waterloo'daki yenilgisinin ardından

ساعد الجنرال بيسيير في كشف سوء إدارته للميزانية ... وهو الأمر الذي لم يسامحه لانز أبدًا.

General Bessières, Lannes'ın kendisini asla affetmediği bütçeyi kötü yönettiğini ifşa