Examples of using "سيّارة" in a sentence and their turkish translations:
Fadıl bir araba çaldı.
Leyla, Sami'nin arabasını ödünç aldı.
Sami'nin arabası birdenbire ortadan kayboldu.
Arkadaşım sarı renkli bir araba satın aldı.
Leyla bir cip kiraladı.
Sami ambulans görevlisi idi.
Leyla, Sami'nin arabasında bir tüfek gördü.
Leyla bir ambulans çağırdı.
Leyla siyah bir sedan kullandı.
Polis, Fadıl'ın arabasını sınırın yakınında fark etti.
Sami, Leyla'nın araba anahtarlarını aldı ve gitti.
- Sami'nin bir SUV'u vardı.
- Sami bir SUV'a sahipti.
Sami, Layal'in arabasını her zaman gördü.
Leyla pencereden dışarı baktı ve Sami'nin arabasını gördü.
Leyla, Sami'nin arabasının direksiyon simidinden damlayan kanı fark etti.
Leyla, ambulans geldiğinde ölmüştü.
Benimle kal Leyla. Ambulans geliyor.
Sami'nin arabası Leyla'nın özel araba yoluna park edildi.
Leyla'nın arabası en son Sami'nin öldürülmesinden bir gün önce mahallede fark edildi.