Examples of using "شمال" in a sentence and their turkish translations:
ardından da Kuzey Amerika.
bir nehir oluşturmalıyız.
Ben Kuzey İsveç'te yaşıyorum.
yeni nehirler oluşturmalıyız.
doğuyla batı kuzeyle güney
Leyla, Kahire'nin kuzeyinde yaşıyordu.
Kuzey Minnesota'da bir yaz kampında danışmandım,
New York'un kuzeyinde bir yoldaydım.
Eski kilise şehrin kuzey kısmında yerleşik.
Eyaletin kuzeyine bir kez gittim, bir daha da ayrılmadım
veya Idaho’da bunlar yapılabiliyorsa
ve başarılı olursa ülkenin petrol zenginliklerinden biri olmak
İki kumandan ilk kez olarak kuzay Apulia'da karşılaştılar, 10 km uzaklıkta kamplarını kurdular.
Kuzey Karadenizde yaşayan Barli kabilesinden gelen bir çocuktu
Ancak Napolyon'un 10 mil kuzeyinde, Auerstedt yakınlarında, Davout doğruca Prusya ordusuna koştu.