Translation of "شمال" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "شمال" in a sentence and their turkish translations:

ثم شمال امريكا

ardından da Kuzey Amerika.

ينساب في شمال "المكسيك".

bir nehir oluşturmalıyız.

أعيش في شمال السّويد.

Ben Kuzey İsveç'te yaşıyorum.

بالماء الذائب من شمال "سيبيريا".

yeni nehirler oluşturmalıyız.

شرق شرق غرب شمال شرق

doğuyla batı kuzeyle güney

كانت ليلى تعيش شمال القاهرة.

Leyla, Kahire'nin kuzeyinde yaşıyordu.

مرشدة في المخيم الصيفي شمال (مينيسوتا)

Kuzey Minnesota'da bir yaz kampında danışmandım,

كنت في الطريق شمال ولاية نيويورك،

New York'un kuzeyinde bir yoldaydım.

الكنيسة القديمة تقع في شمال المدينة

Eski kilise şehrin kuzey kısmında yerleşik.

وصلت إلى شمال الولاية ولم أغادر قط.

Eyaletin kuzeyine bir kez gittim, bir daha da ayrılmadım

في بلدةٍ صغيرة شمال ولاية نيويورك وفي أيداهو،

veya Idaho’da bunlar yapılabiliyorsa

شمال افريقيا وتكون من من ثروات البلاد النفطية في حال نجحت

ve başarılı olursa ülkenin petrol zenginliklerinden biri olmak

التقى القائدان للمرة الأولى في شمال بوليا، حيث كانا يبعدان مسافة 10 كيلومترات فقط.

İki kumandan ilk kez olarak kuzay Apulia'da karşılaştılar, 10 km uzaklıkta kamplarını kurdular.

كان من قبيلة برلي التي عاشت شمال البحر الأسود، ورغم أنه كان لا يزال صبيا،

Kuzey Karadenizde yaşayan Barli kabilesinden gelen bir çocuktu

لكن على بعد 10 أميال شمال نابليون ، بالقرب من Auerstedt ، ركض دافوت مباشرة إلى الجيش البروسي الرئيسي.

Ancak Napolyon'un 10 mil kuzeyinde, Auerstedt yakınlarında, Davout doğruca Prusya ordusuna koştu.