Examples of using "صدام" in a sentence and their turkish translations:
Bursa'daki bir elemede, o zaman Saddam'a ayakkabı atmışlardı.
Çeneler ve pençelerin kapışmasıyla turnuvamız devam ediyor.
Amerika, Irak'tan çekilmeyince, işler iyice sarpa sardı.
Eylül 1980'de Saddam Hüseyin diktatörlüğündeki Irak, İran'ı işgal etti.