Examples of using "قدّم" in a sentence and their turkish translations:
O, ona biraz öğüt verdi.
O kendini tanıttı.
Sami tanıklık etti.
Fadıl, Dania'ya bir silah verdi.
Fadıl, Dania'yı Rami'yle tanıştırdı.
Fadıl, Leyla'yı Rami'yle tanıştırdı.
- Sami, bilgisayarını Leyla'ya verdi.
- Sami'nin bir bilgisayarı vardı ve onu Leyla'ya verdi.
- Sami kendi bilgisayarını Leyla'ya verdi.
Sami polise bilgi sağladı.
Sami, Leyla'ya bir bardak verdi.
Sami, Leyla'ya bir hap verdi.
- Sami Leyla'ya anahtarları verdi.
- Sami anahtarları Leyla'ya vermiş.
Sami Fazıl'a zekat verdi.
- Sami Fazıl'a bir seccade verdi.
- Sami Fazıl'a bir seccade hediye etti.
Fadıl, Leyla'ya bir uyku iksiri verdi.
Sami Leyla'yı Müslüman bir öğrenciyle tanıştırdı.
Sami, Leyla'ya biraz para verdi.
- Sami, Leyla'ya karşı bir rapor hazırladı.
- Sami, Leyla'ya karşı bir şikayette bulundu.
Bu göçmen akını
Sami polise şüphelinin bir eşkalini verdi.
Franco-Burgundy komutanı John Nevers ayağa kalktı ve desteğini ifade etti.
Sami herkese para verdi.