Examples of using "قمة" in a sentence and their turkish translations:
pramit'in en tepesinde
Kayalığın üzerine çıktım.
Çatlakların üzerine inşa ediyoruz.
Buzdağının sadece görünen kısmı.
O binanın üstten görünümü muhteşemdi.
Burası kanyonun üst kısmından çok daha yeşil.
Everest Dağı, Dağların Ana Tanrıçası olduğundan
olmayı çok isterken, kar amacı gütmediğim
Kayalığın üzerine çıktık. Muhteşem bir manzara.
Chomolungma veya "Everest Dağı" bizim için ne ifade ediyor?
20 yıl boyunca Everest Dağı'na 21 kez tırmandı.
Yüksek dağlarda yamaç paraşütü yaparken çok dikkatli olmalısınız.
1953 yılında, Sir Edmund Hillary ile Tenzing Norgay Sherpa, Everest'in zirvesine ayak basan ilk insanlar oldular.