Translation of "مشاكل" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "مشاكل" in a sentence and their turkish translations:

مشاكل حقيقية،

gerçek sorunlar,

لست بحلال مشاكل.

Ben bir sorun çözücü değilim.

ليس هناك أي مشاكل.

Sorun yok.

- أنتَ فقط تهرب من مشاكل الحياة.
- أنتِ فقط تهربين من مشاكل الحياة.

Sadece hayat sorunlarından kaçıyorsun.

أو مشاكل مادية أو البطالة.

risk faktörleriyle bağlantılı olduğunu söylüyor.

يجنبنا مشاكل الحديث لبعضنا البعض،

Bizi birbirimizle gerçekten konuşma zahmetinden kurtarıyor.

ليس لدي مشاكل مع هذه

Bununla bir problemim yok.

لم نواجه هكذا مشاكل بعد.

Bu tür problemleri henüz yaşamadık.

كانت عند ليلى مشاكل ماليّة.

Leyla'nın para sorunları vardı.

هناك مشاكل أصعب يجب التعامل معها

Ele alınması gereken bazı zor sorunlar var:

أيها الطبيب، عندي مشاكل في الذاكرة.

Doktor, hafıza sorunlarım var.

ليست لديّ أيّ مشاكل في المعدة.

Benim herhangi bir mide problemim yok.

أن الكمالية تساهم في وجود مشاكل نفسية

mükemmeliyetçilik birçok psikolojik soruna ev sahipliği yapar

‫يُسبب السم مشاكل في التنفس ومن ثم شلل،‬

Zehir nefes almayı zorlaştırıyor, sonra da felç başlıyor.

جمال سفّاح خطير. دائما ما يتورّط في مشاكل.

Jamal tehlikeli bir haydut. Her zaman başı beladadır.

لم يرد سامي أن يورّط ليلى في مشاكل.

Sami, Leyla'yı sıkıntıya sokmak istemedi.

ويعانون من مشاكل تعاطي مواد الإدمان، ولديهم تفكير انتحاري.

madde kullanımı ve intihar düşüncesi de oluyor.

وكُلّما نجحنا في حَل مشاكل أكثر، أصبحنا أكثر ثراءًا.

ve problem çözdükçe daha refah oluruz.

فإنها حَتمًا تؤدي إلى مشاكل أكثر ممّا تُقدم حلولًا.

piyasalar, kaçınılmaz olarak çözdüğünden fazla sorun yaratıyor.

والحلول تخلق مشاكل جديدة والتي يجب حلها في المقابل.

ve çözümler de sırası geldiğinde çözümlenecek yeni sorunlar doğurur.

لقد تبين بأن هناك مشاكل عديدة لشق طريقك وحدك.

Meğer tek başınıza yaparken birçok sorun yaşanıyormuş.

قد درس وفكر كثيرًا في مشاكل التنظيم والقيادة العسكرية.

, 25 yıllık hizmete sahip bir tuğgeneraldi .

اذا كانت لدينا مشاكل مالية ، نستطيع دائماً الاستعانة بمدخراتنا.

Para sorunumuz olursa her zaman tasarruflarımızdan bir kısmını harcayabiliriz.

لقد وصلت مشاكل فاضل و ليلى إلى نقطة اللاّرجوع.

Fadıl ve Leyla'nın sorunları geri dönülmez noktaya ulaştı.

الابتكار هو العملية التي نقوم من خلالها بحَل مشاكل البشر،

İnovasyon, insani sorunları çözdüğümüz işlemdir;

وعم إن كانوا يواجهون مشاكل مع أي شيء لم يخبرونا به.

gerçekten nasıllar ve bize söylemedikleri bir dertle boğuşuyorlar mı?

توقف الاختبار بسبب مشاكل الاتصالات المستمرة ، وأصبح قائد الطيار جوس غريسوم

Test, sürekli iletişim sorunları nedeniyle durdurulmuştu ve Komutan Pilot Gus Grissom

بصفتي رجلاً عجوزاً، فإنّني أعاني من مشاكل في البروستات، ككلّ الرجال المسنّين،

Ben yaşlı olduğum ve her yaşlı gibi prostat sorunu yaşadığım için

أنا حقّا آسف إن تسبّبت لك بأية مشاكل أو أضرار مع السيد صادق.

Bay Sadiq ile ilgili herhangi bir sorun ya da üzüntü yarattığım için gerçekten üzgünüm.

إذا واجهت مشاكل ، فهناك دعم عملاء على مدار الساعة طوال أيام الأسبوع وضمان استرداد الأموال لمدة 30 يومًا.

Sorunla karşılaşırsanız, 7/24 müşteri desteği ve 30 günlük para iade garantisi vardır.