Examples of using "موسيقى" in a sentence and their turkish translations:
O müzik çalıyor.
Video: Müzik.
Ben cazı severim.
Rock müziği seviyorum.
Rap sever misin?
Blues çalmaktan hoşlanırım.
Caz? Adamım, denedim.
Caz, sende dışarıdasın.
Benim en sevdiğim müzik pop müziktir.
Onlar Jaza deli oluyorlar.
Denedim, bu kadar, caz yok.
iPadlerden birinde Rocky müziği açtık,
Kızımın regi sevdiği ortaya çıktı,
Tom, cazla çok ilgileniyor.
Hip-hop bir kanser mi, yoksa tedavi mi?
Gangster filmlerimizden kanlı, kadın düşmanı müziğimize kadar,
Lil Wayne, Tupac, Jay-Z tarafından yetiştirilmiş gibi hissederek büyüdüm.
Grup hâlinde gezmek, yüksek sesle müzik çalmak, fener ve sopa taşımak
Hip-hop'ın neden genellikle şiddet dolu, öfkeli ve nihilistik olduğunu
akşam yemeğinde, cazda, kokteyllerde veya sohbetlerde değildir.