Examples of using "يؤمنون" in a sentence and their turkish translations:
çünkü öldükten sonraki yaşama inanıyorlar
ülkemizi dönüştürmenin cevaplarının onların ellerinde olduğuna
insan onura uygun ve saygıyla davranılacağına inandığı
Müslümanlar Hz. Muhammed'in Allah'ın resulü olduğuna inanır.
halk gerçekten imama inanmadı arifin peşine gitti
Wright kardeşlerin hayallerine inanan insanlar,
Müslümanlar İsa'ya ve Muhammed'e inanır.
İnsanları inandırmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaktı Amerikalılar
Düz dünyaya inan insanların sayıları gitgide artıyordu
amaç senin inandığına inanlara satış yapmaktır.