Translation of "يسافر" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "يسافر" in a sentence and their turkish translations:

قرر أن يسافر إلى الخارج.

- O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
- O, yurtdışına gitmeye karar verdi.

يسافر أبي إلى الخارج أحياناً.

Babam bazen yurtdışına gider.

كان سامي يسافر في الدّرجة الأولى.

Sami birinci sınıf yolculuk ediyordu.

- سافر سامي مع كلبه.
- كان سامي يسافر مع كلبه.

Sami köpeği ile yolculuk ediyordu.

هنا أيضًا كانت هناك مزاعم بأن الطاقم ، الذي كان شقيقين ، كان يسافر في الوقت المحدد.

Burada da iki tane kardeş olan mürettebatın zaman yolculuğu yaptığına ait iddiaları da vardı

كان طاقم أبولو 8 يسافر لمسافة 240 ألف ميل من المنزل ، دون أمل في الإنقاذ إذا

Apollo 8'in mürettebatı, uzay araçları arızalanırsa

- لم يسبق لأبي أن سافر إلى الخارج.
- لم يسافر أبي إلى الخارج من قبل.
- لم يجرب أبي السفر إلى الخارج قط.

Babam asla yurt dışında bulunmadı.