Examples of using "يكره" in a sentence and their turkish translations:
- O Nancy'den nefret ediyor.
- Nancy'den nefret ediyor.
Tom alışverişten nefret ediyor.
Tom okula gitmekten nefret ediyor.
Sami Müslümanlardan nefret etmiyordu.
Adı George'tu ve George herkesten nefret ederdi.
- Hitler sadece Yahudilerden nefret etmekle kalmadı.
- Hitler sadece Yahudilerden nefret etmiyordu.
Kendi söylediklerine göre İsraillilerden nefret ediyordu
Bassam hâlâ İsraillilerden nefret etmediğini söylüyor,
hiçbirimiz siyahi veya Cumhuriyetçilerden nefret ederek doğmuyoruz.