Examples of using "對不起" in a sentence and their turkish translations:
Haklısın, özür dilerim.
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sözünüzü kestiğim için bağışlayın.
Üzgünüm o burada değil.
Seni beklettiğim için üzgünüm.
Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
Öyle kaba olduğum için özür dilerim.
Üzgünüm, yanlış numara çevirdim.
Üzgünüm sözümü tutmadım.
Üzgünüm. Yanlış numarayı aradım.
Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
Üzgünüm, tamamen benim hatam.
Affedersiniz, ama kütüphane nerede?
Üzgünüm, yazmaya kalemim yok.
- Üzgünüz, kredi kartı kabul edemiyoruz.
- Üzgünüm, kredi kartı kabul etmiyoruz.
Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.
Üzgünüm, ama seni iyi duyamıyorum.
Üzgünüm, seni seviyorum.
Vazoyu kırdığım için senden özür dilemeliyim.
Üzgünüm şu anda ellerim dolu.
Üzgünüm fakat seni iyi duyamıyorum.
Maalesef, bozuk param yok.
Üzgünüm size yazmam uzun sürdü.
Üzgünüm, bir prezervatif olmadan onu yapmayacağım.
- Affedersiniz. İngilizce konuşur musunuz?
- Affedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?
Üzgünüm ama bu güzel dilde nasıl söyleyeceğimi bildiğim tek şey bu cümledir.
Çok üzgünüm. Toplantı tarihini kişisel nedenlerle 6 Mart olarak değiştirmenizi rica etmek zorundayım..