Examples of using "抱歉!" in a sentence and their turkish translations:
Anlamadım !!
Gerçekten üzgünüm.
Ah, gerçekten üzgünüm.
Üzgünüm, benim hiç param yok.
Özür dilerim!
Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
Geç kaldığım için üzgünüm.
Onu duyduğuma üzüldüm.
Üzgünüm, şu anda meşgulüm.
Tom mahcup değildi.
Ben çok, çok üzgünüm.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Kusura bakmayın.
Üzgünüm. Ben buralı değilim.
Senin, hakkında üzülecek bir şeyin yok.
- Dün gece için kusura bakma.
- Dün gece için üzgünüm.
Seni incittiğim için üzgünüm.
Geç cevap için özür dilerim.
Affedersiniz, ama o benim raketim.
Tom'a üzgün olduğumu söyle.
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
Eve bu kadar geç geldiğim için çok üzgünüm.
Affedersiniz, onu tekrar söyler misiniz?
Sana çabucak cevap vermediğim için üzgünüm.
Yanıtlamadaki gecikme için üzgünüm.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Aramadığım için üzgünüm.
Üzgünüm ama gerçekten gitmek zorundayım.
- Üzgünüm, Portekizce konuşmam.
- Kusura bakma, Portekizce bilmiyorum.
Üzgünüm sizi beklettim bu kadar.
Üzgünüm, ev ödevimi evde bıraktım.
Planlarını suya düşürdüğüm için üzgünüm.
- Özür dilerim.
- Üzgünüm.
Üzgünüm. Başka bir randevum var.
Üzgünüm, ama bu imkansız.
Size kısa sürede e-posta yazmadığım için üzgünüm.
Üzgünüm fakat henüz mümkün değil.
Affedersin!
Kibritin var mı? Üzgünüm ama ben sigara içmiyorum.
Üzgünüm, o konuda sizinle aynı düşüncede değilim.
"Affedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?" "Evet. Biraz"
- Üzgünüm fakat şu anda cevaplayamam.
- Üzgünüm ama hemen cevap veremem.
Üzgünüm, mektubuna daha erken cevap vermedim.
Çok üzgünüm, isteğinizi kabul edemeyiz.
Üzgünüm şu anda patronum uyuyor. Lütfen yarın yine gelin.
Bütün bu dertleri başına açtığım için üzgünüm.
Tom sınıfta uyuyakaldığı için özür diledi.
Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin.
Neden yapmadığınız bir şey için bile özür diliyorsunuz?
Dün gece olanlar hakkında gerçekten üzgünüm.
Kız kardeşin için çok üzülüyorum.