Translation of "Oor" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Oor" in a sentence and their turkish translations:

- Mijn oor jeukt.
- Mijn oor kriebelt.

Kulağım kaşınıyor.

Mijn oor bloedde vanochtend.

Bu sabah kulağım kanıyordu.

Mijn oor was geamputeerd.

Kulağım kesildi.

Hij heeft een scherp oor.

Onun keskin bir işitmesi var.

Ze fluisterde het in mijn oor.

O onu kulağıma fısıldadı.

Ik was een en al oor.

Dikkat kesildim.

Stop met schreeuwen in mijn oor.

Kulağıma bağırmayı bırak.

Ik ben een en al oor.

Dikkatle dinliyorum.

De jongen krabde aan zijn oor.

Çocuk kulağını kaşıdı.

Ik heb geen oor voor muziek.

Benim bir müzik kulağım yok.

Tom is doof aan één oor.

Tom'un bir kulağı sağır.

Ik ben doof aan één oor.

Bir kulağım sağır.

Hij drukte zijn oor tegen de muur.

Kulağını duvara dayadı.

Tom drukte zijn oor tegen de muur.

Tom kulağını duvara dayadı.

Maria fluisterde iets in het oor van Tom.

Mary, Tom'un kulağına bir şey fısıldadı.

- Tom fluisterde Maria iets in d'r oor en ze glimlachte.
- Tom fluisterde Maria iets in haar oor en ze glimlachte.

Tom Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı ve o gülümsedi.

Vertel het me. Ik ben een en al oor.

Söyle bana. Dikkatle dinliyorum.

De mond van het luipaard was net naast, misschien een paar cm... ...naast mijn rechter oor.

Parsın ağzı... Belki iki buçuk santimden daha yakındı, sağ kulağımın hemen yanındaydı