Translation of "Voertuigen" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Voertuigen" in a sentence and their turkish translations:

Beide voertuigen vlogen in brand.

Her iki araç da alev aldı.

Voertuigen die de staat verkoopt, knappen wij op.

Devletin artık ihtiyaç duymayıp satmayı planladığı taşıtları tamir ettik.

In bloedstollende bijna-ongelukken, proberen voertuigen een-voor-een... ...te vluchten voor het botverbrijzelende beest.

Yürek hoplatan tehlikeli yakınlaşmalar nedeniyle araçlar teker teker kemikleri kıracak güce sahip canavardan kaçmaya çalışıyor.

Heb een weg gebouwd die zo sterk is dat kleine voertuigen elkaar veilig kunnen passeren.

öyle sağlam bir yol yaptım ki küçük araçlar bile güvenle geçebilir.