Examples of using "Advanced" in a sentence and their turkish translations:
Standart ve İleri Matematik dersi alan
- İleri cebirden nefret ederim.
- İleri cebirden nefret ediyorum.
Okuman çok gelişmiş.
Biz finale yükseldik.
Askerler yirmi mil ilerledi.
Napolyon'un ordusu Moskova üzerine ilerledi.
Nehre doğru ilerlediler.
Onların cihazı son derece gelişmiş.
Teknolojimiz dramatik olarak ilerledi.
Çok ileri ve fütüristiktir.
Bu projeler aşırı gelişmiş değil.
teknoloji ilerledikçe,
Arşidük Charles Bavyera'ya ilerlediğinde
Karanlığın örtüsü altında yol aldık.
Napolyon'un ordusu Moskova'ya ilerledi.
Askerler şehre doğru ilerledi.
O ileri öğrencilere İngilizce öğretiyor.
O bana bir haftalık ücreti avans verdi.
Ordu düşmanın üzerine ilerledi.
O, saatini on dakika ileri aldı.
Ordu tepeye kadar ilerledi.
Napolyon'un ordusu Moskova'ya kadar ilerledi.
Tom Mary'ye iki haftalık maaş avansı verdi.
Ordu nehir boyunca yavaşça ilerledi.
O, idari bir göreve yükseltildi.
Gidişini iki gün erteledi.
Ordu nehre doğru ilerledi.
Tom'un patronu ona bir haftalık ücreti avans verdi.
Atlantis insanları teknolojiyi geliştirmişti.
Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
Buluşma tarihini ileri aldık.
Sincap kuvvetli rüzgara karşı ilerledi.
Patron bir haftalık ücretimi yükseltti.
fakat biz seni ileri düzeye yerleştireceğiz."
karşılaşma riskini göze alamıyorlar.
gerçekten ileri bir medeniyetin gelişimi için ortaya engel koyuyor.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
O ileri düzey bir Esperanto dersi alıyor.
General rütbesine terfi ettirildi.
Müdür, toplantıda bir öneri ileri sürdü.
Japonya teknolojik olarak, en gelişmiş ülke oluyor.
bizimkinden daha gelişmiş bir teknoloji geliştirmiş olsunlar,
Bilimsel bilgi 16.yüzyıldan beri büyük ölçüde ilerledi.
Onun ilerlemiş yaşı onun bir iş bulmasını engelliyor.
Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi.
Bu ülkenin askerî gücü çok gelişmiştir.
Apollo programı uzay hakkındaki bilgimizi büyük ölçüde ilerletti.
Sadece en gelişmiş medeniyeti kendilerinin inşa ettiğini düşünüyorlardı.
yüzlerce kişiye ileri üretim alanında eğitim verdik.
Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.
Uzaylı, postbiyolojik ve gerçekten gelişmiş bir makinedir.
Ortaokulda ileri matematik dersleri verirdim.
Savaştan beri Japonya bilim ve teknolojide geniş ölçüde gelişti.
Şifreleme teknolojisi onun oldukça güvenilir olduğu noktaya göre gelişti.
ama bizden daha iyi bilim insanlarına ve mühendislere sahip olmaları gerek, -aksi halde
Endeks 120.5'e yükseldi, bir önceki aya göre %4 fazla.
Avrupa'nın önde gelen Akdeniz gücü ve Venedik Cumhuriyeti
Orta ve ileri dil kursları öğretilen dilde verilir.
Romalılar, antik çağın teknolojik açıdan en ileri medeniyetlerinden biriydi.
İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.
Bu arada, ana haçlılar Tuna Nehri'nin sağ kıyısı boyunca Vidin Çölü'ne yürüdüler.
Cümleleri etiketlemek için en azından gelişmiş katılımcı olmak zorundasın.
O, Boston'dayken Tom'un ileri sınıflarından birine öğretmenlik yapacağım.
Napolyon Haziran ayında Wellington ve Blücher'in ordularını ele geçirmek için Hollanda'ya ilerlediğinde
Riske aldırış etmeden, Hardrada adamlarının başında savaşa girdi.
Sol kanadı tutan zırhlı Sırp Şövalyeleri,
Ama bu teknoloji yeterince gelişmiş değildi ve ekranlar çok pahalıydı, lüks
- Fadıl, İslam'da din ve ileri bilimin el ele verebileceğini buldu.
- Fazıl İslam'da din ve modern bilimin birbiriyle uyumlu olabileceğini fark etti.
Grande Armée, Rusya'nın derinliklerine doğru ilerlerken, Ney her zaman aksiyona yakındı
zamanda teknik alanda en gelişmiş ülkelerden biri olarak kabul edilmektedir.
Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.