Examples of using "Allow" in a sentence and their turkish translations:
Ben buna izin vermem.
Buna izin vereceğim.
Buna izin vereceğim.
Lütfen bana izin verin.
Ona izin vermiyorum.
Ona izin veremem.
Ona izin veremeyiz.
Ben buna izin veremem.
- Açıklamama izin verin.
- Açıklamama izin ver.
Göstermeme izin ver.
Ben buna izin vermedim.
Tom ona izin vermeyecek.
O, kesintilere izin vermez.
Yardım etmeme izin ver.
Onlar ona izin vermeyecekler.
Buna izin vermeyeceğiz.
Burada parketmeye izin veriyorlar.
Buna izin veremeyiz.
İzah etmeme izin ver.
Tom buna izin vermezdi.
Bana daha fazla zaman ver.
Buna asla izin vermezdim.
Ona izin vermeyeceğim.
Ben buna izin vermeyeceğim.
Tom, Mary'nin gitmesine izin vermezdi.
Seni yalanlamama izin ver.
Babam buna izin vermez.
Gitmene izin vereceğim.
Muhtemelen ona izin veremem.
Buna nasıl izin verebilirsin?
Buna izin vermeyi reddediyorum.
Buna izin vermeyi reddediyorum.
Tom buna asla izin vermezdi.
Hata yapmak için kendine izin ver.
Biz herhangi bir kesintiye izin veremedik.
Resmi olarak biz ona izin vermeyiz.
Teslimat için üç hafta bekleyin.
Tom ona asla izin vermez.
Size yardım etmeme izin verin.
Buna nasıl izin verebilirsin?
Babam buna izin vermeyecek.
En az üç saat izin verin.
Tom'u tanıtmama izin ver.
Lütfen çalışmama izin verin.
Buna izin vermemeliyiz.
Ona asla izin vermezdim.
Sami yabancıların içeri girmesine izin vermez.
Maalesef ben buna izin veremem.
Tom, Mary'nin şeker yemesine izin vermez.
Ve müsaade ederseniz,
Onun gençliği nedeniyle izin vermelisin.
Biraz gecikmeyi hesaba katmalıyız.
Babam araba sürmeme izin vermiyor.
İşimizi yapmamıza izin ver.
Tom'un gitmesine izin veremeyiz.
Burada size izin veremem.
Onun olmasına izin vermezdim.
Bazı gecikmeler için izin vermeliyiz.
Bitirmemize izin vermelisin.
Lütfen onun olmasına izin verme.
Seninle gitmeme izin ver.
Onların buna izin vereceklerini sanmıyorum.
Lütfen ölçünüzü almak için bana izin verin.
Bunun olmasına izin veremem.
Seni tekrar öpmeme izin ver.
Bütçemiz böyle bir lükse izin vermeyecek.
Kendinizin şişman olmasına izin vermeyin.
Tom gitmeme izin vermezdi.
Bunun olmasına izin vermeyeceğiz.
Oun olmasına izin veremeyiz.
Senin sigara içmene izin vermiyorum.
Asla gitmene izin vermeyeceğim.
Değerimi ispatlamama izin ver.
Tom, Mary'nin araba sürmesine izin vermezdi.
Tom'un kazanmasına izin veremezsin.
Tom'un bunu yapmasına izin veriyorum.
Senin gitmene izin vermeyeceğim.
Tom ödememe izin vermez.
Lütfen sana eşlik etmeme izin ver.
Tom Mary'nin gitmesine izin vermedi.
Tom'un kazanmasına izin veremeyiz.
Tom asla gitmene izin vermeyecek.
- Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver.
- Size Mayuko'yu tanıtmama izin verin.
- Mayuko'yu sizinle tanıştırmama izin verin.
- Lütfen işi yapmamıza izin verin.
- Lütfen işi yapmak için bize izin verin.
Açıklayayım.
Kural olarak, sigara içmeye izin vermiyoruz.
Buna izin vereceğine inanamıyorum.
Kate'nin şarap içmesine izin vermez.
Bunun olmasına izin vermemeliyiz.
Otelde hayvanlara izin vermedim.
Tom evinde köpeklere izin vermeyecek.
Tanrı neden buna izin verir?
Tom yakalanmasına izin vermeyecek.